Vincent van Gogh’un hayatının bir kesitini yine van Gogh stili ile anlatan Loving Vincent‘i izlemişsinizdir. Van Gogh tablolarındaki portrelere benzeyen aktör ve aktristler ile bir film çekildikten sonra 125 ressamın bu bu filmi kare kare ve emek emek van Gogh stili ile 65 bin yağlı boya resmine dönüştürülmesi ile film ortaya çıkıyor.
İngilizce’de en üst seviyeyi ifade eden state-of-the-art diye bir kelime bulunmakta. Doğrudan Türkçe’ye çevirdiğimizde sanat seviyesinde karşılığını bulmakta. Çünkü sanat insan zekasının, estetik anlayışının en üst dışarvurumu olarak kabul edilmekte. Peki Loving Vincent’te olduğu gibi bir sanat eserini ortaya çıkarmak için yüzlerce sanatçının bir araya gelmesi şart mı?
Yapay Zeka
Son dönemde her konuda olduğu gibi yapay zeka sanat konusuna da el atmış durumda. Artistik stil transferi ile bir sanat eserinin stilini bir fotoğrafa uygulayabiliyorsunuz. Sıklıkla stil olarak nokta fırça darbeleriyle resim yapma akımı olan post-empresyonizm ressamlarının tablolarının uygulanmasının çok başarılı sonuçlar ürettiğini görüyoruz.
Örneğin aslında bir Feriye Sarayı olan Ortaköy’deki Galatasaray Üniversitesi‘nin panaroma fotoğrafına van Gogh’un Yıldızlı Gece portesinin stili uygulandığı zaman aşağıdaki şekilde bir değişime uğruyor. Başlangıçta daha çok fotoğrafa yakınken sonlara doğru daha yağlı boya portresine yakın olduğunu görüyoruz.
Film Kareleri
Bunu bir videoya uygulamak da oldukça basit. İzlediğimiz bir video aslında size saniyede ortalama 24 fotoğraf gösteren bir göz yanılmasından ibaret. Diğer bir deyişle 1 dakikalık bir video için aslında 60×24 yani 1140 fotoğrafı bu şekilde işleyebilirsek kendinizi van Gogh portreleri içerisinde buluyorsunuz.
Kız kulesinin etrafını van Gogh’un gözünden döndüğümüz zaman aşağıdaki gibi bir şaheser ortaya çıkmakta.
Ormanlık alan ile iç içe bir sahil üzerinde çekilmiş bir videoda ise aşağıdaki sanat eseri ortaya çıkıyor.
Stil transferi konusun teknik tarafını merak edenler Artistic Style Transfer with Deep Learning yazısına göz atabilirler.
Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı kaygısı bulunan meslek grupları arasına ressam’lar da girecek gibi görünüyor.
MIT’den Lex Fridman’ın ortaya attığı bir tartışma konusu ile noktalayalım. Bu şekilde üretilen sanat eserlerinin fikri hakkı kime ait olmalı? Algoritmayı üreten bilim adamına mı? Algoritmayı çalıştırıp fotoğrafları sanat eserine dönüştüren kişiye mi? Yoksa yapay zekanın kendisine mi? Yorumlarınızı bu yazının altına paylaşabilirsiniz.
Şefik Serengil, Ağustos 2019