
Geceleri yaşamaktan yorgun düşmüş, bir gündüz kıyısında buldum kendimi. Yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizgi gibi bana bakıyordun. Her ne kadar bakışlarını reddetsem de gözlerimin kaçtığı her noktada seninle karşılaşıyor nefesini nefesimde hissediyordum.
Koca bir meteor olarak kalbim çarpıp parçalayacağı bir hedef aramaktaydı. Kuş seslerine aldırış etmiyor da artık. Tüm teçhisatını donanmış, savaşmaya ve esasında öldürmeye hatta büyük bir katliama hazır bir asker gibi hedefini kestirmeye çalışıyor, yorgun düşüyordu.
Mutlu sonların yalnızca filmlerde olduğu gerçekliğini dolabıma, kendimi hayal dünyama astım. Yeniden yaşayabilmek için naftalinleri, kalbimi çöpe attım.