Mayıs – Haziran

Artık yaptıklarımı iki aylık periyodlar halinde yazmam bir klasik haline gelmek üzereyken, bu aydan itibaren aldığım kararla ve istifa etmemin bana verdiği yetkiye dayanarak daha kısa süreli post’lar yazmak niyetindeyim. Ama tabii önce Mayıs ve Haziran’ı kısa kısa da olsa toparlayayım 🙂

Sanırım bu iki ay hem işimde hem de özel hayatımda en çok sıkıldığım zamanlar arasında ilk üçe girer. Neyse ki bitti, işimden istifa ettim. Ve şimdi Temmuz ayına yeni girmişken her şeyden çok umutluyum. Önce biraz dinlenip, sonra da hayatımı toparlamayı planlıyorum bakalım:)

Gelelim özetlere, Mayıs ayının ilk günlerinde çok sevdiğim arkadaşlarımın grubu olan YaYa’nın albüm lansmanı vardı. Peyote’ye gittik ve çok sevdiğimiz şarkıları bir de orada dinledik 🙂

 

Mayıs’ın ilk hafta sonu Edirne’de kuzenimi nişanladık.

Uçan balon hastası olan ben, balonları bu sefer Kırkpınarlar’dan önce buldum. Ve Utku sağolsun hepinize birer balon alarak bizi sevindirdi 🙂

Sonraki hafta sonu Merve’nin doğum gününü kutlamak için Barba Meyhane’ye gittik. Ama mekanı, servisi ve yemekleri hiç beğenmedik. Bir daha da gitmeyi düşünmüyoruz.

Mayıs ayında gittiğim konferanslardan biri Ürün Yerleştirme konferansıydı. Konferans Kadir Has Üniversitesi’nde olduğu için daha bir sevinerek gittim. Tezi bitirdikten sonra bir süre okula uğramak istemesem de, okulun havasını özlemişim. 🙂

Sonraki hafta sonu anne-kız günümüz Müzeler Gecesi’ne denk geldi. Pera Müzesi’nde Goya Sergisi’ni gezdik ve Halimden Konan Anlar adlı grubun konserini izledik. İlk defa duymama ve izlememe rağmen kendilerine bayıldım. Çok iyilerdi.

Ayın üçüncü haftası Fanta’nın Murat Boz’lu reklam lansmanı için Çubuklu Hayal Kahvesi’ndeydik. Organizasyon pek başarılı değildi. Ama Murat Boz başarılıydı. Hepimiz bayıldık kendisine 🙂

Ay sonu ise bildiğiniz gibi İsveç’teydim. İsveç’te neler yaptığımı okumak için buraya tıklayabilirsiniz. 🙂

Son günlerde en çok vakit geçirdiğim arkadaşlarım olan Merve, Gökçin ve Müge’yle Bob Sinclair’in Nişantaşı sokak konserine, bir başka gün de Sapphire Seyir Terası’nda bir etkinliğe katıldık. Seyir terası gerçekten güzel bir yer. Ama Sapphire için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çok gereksiz bir alışveriş merkezi.

Haziran başında hayatımdaki belalardan Açık Öğretim sınavları vardı. İlk gün sınavlara girdim ama ikinci gün giremedim. Çünkü Aytün Adana’dan gelmişti ve onu ekemezdim. İyi ki de onların yanına gitmişim. Çok keyifli bir gün geçirdim üniversitedeki eski arkadaşlarımla. Çengelköy, Kuleli, Kavacık, Boğaz Turu, ViaPort… İyi gezdik 🙂

Fuse Tea’nin daveti için Bebeköy Nef’in yolunu tuttuğumuzda Bebeköy’ün neresi olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. Yine Gökçin, Merve, Müge ve ben birlikte bu sefer Kenan Doğulu’yu dinledik. Sağlam da bir sarhoş oldum o akşam ama çook eğlendim 🙂

Fikrimühim’le Tefal’in Dondurmacım makinesini tanımak için Aşşk Kafe’de Fikrimühimlerle buluştuk. Çeşit çeşit dondurmalar denedik. Zona çıkardığım zamana denk geldiği için biraz sıkıntılı bir gündü benim için.

10 Haziran Boğaziçi’nde Mezunlar Günü’ydü. Geçen sene gidemediğim için bu sene dört gözle bekliyordum. Boğaziçili olmayı seviyorum 🙂

Topkapı Sarayı’nda açılan Harem-i Hümayun sergisi Haziran’daki bir başka durağımızdı. Hürrem’in tablosu, Kanuni’nin kıyafetleri, Harem’in gizli yönlerini gördük bu sergide.

Salt Galata’da i-am ‘in düzenlediği Experience Design workshop’u gayet güzel bir workshop’tu. Deneyim tasarımı daha önceden ilgilendiğim bir konu olduğu için daha da ilgimi çekti. Dönüşte kendime Karabatak’ta bir mola verdim. Kafamı dinledim.

Rembrandt ve Çağdaşları sergisini gezemeseydim çok üzülecektim o yüzden bitmeden bir gün önce annemle Sabancı Müzesi’ne gittik. Ve yine anne-kız günümüzü müze gezerek, kültürel bir etkinlikle tamamladık 🙂

Ertesi gün Mangal Festivali günüydü. Onu da zaten burada anlatmıştım.

Frankie Restoran’ın açılışı, Haliç Kongre Merkezi’ndeki The Consumer Goods Forum, Yeni Türkü Konseri, Pozitif Günler ve Bi’ Büyük Fest de Haziran’ın son etkinlikleriydi.

Consumer Goods Forum’da arka arkaya Muhtar Kent, Abdullah Gül, Güler Sabancı, Hüsnü Özyeğin, Elif Şafak ve Egemen Bağış’ı dinlemek çok güzeldi.

Yeni Türkü konseri harikaydı!

Pozitif günleri burada anlattım, Bi’ Büyük Fest’i de ayrıca anlatacağım 🙂

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.