Kategori: Yıldız’dan

Yıldız'dan

Kördüğüm

Yine karşılıklı içemediğimiz o akşamın kıyısında oturmaktayım. Elimde ucuzundan bir kadeh viski var. İçinde elbetteki tek buz. Bir şeyleri çift olarak düşünmeye başladığım an fena halde yalnızlıklardan yalnız beğenirken buluyorum kendimi. Yine karşılıklıklı içemediğimiz oContinue reading

Yıldız'dan

Tılsım

Size diyorum bayım, sizin kalbiniz usta bir elden çıkmış dantel gibi kötülükle işlenmiş. En ince detaylarında bile iyilikten en ufak bir esare görünmemekte. Ve bayım inanın ki bunları arkanızdan konuşmuş gibi olmak istemem. Yüz yüzeContinue reading

Yıldız'dan

Devrik

Tamamı yanlış yazılmış bir kitabın, doğru tek cümlesiydik. Yüklemimize bastılar, devrildik. Gündüzler akşamları kovalıyor. Ben her gün güneşi gözlerinden doğuyor, hayalinde boğuluyorum. Bir kalem tutuşturuyorum parmaklarımın arasına bir de sigara. Güneş gözlerinden batmakta. Gelen gidenContinue reading

Yıldız'dan

Hayal

Muazzam bir deniz kenarı, derme çatma bir masa üzerinde iki kadeh. Ellerin avuçlarımın içinde ve arkanda batan güneş gözlerinden yükselmekte. Sabaha karşı hafif sarhoş, esintilere aldırmıyor, omuzlarımdaki kolların ve beni sarışını hayal ediyorum. Bir geceyiContinue reading

Yıldız'dan

Son kez öpüşelim mi?

Modern cümlelerin içindeki alaturka kelimelerdik. Zaman zaman içinde köhneleştik, unutulduk hatta bir kaç meraklı olmasa adımızı anan olmazdı. Kalbimizi yerinden sökenler de olmasaydı iyi insanlardık aslında. Hele ki tanışmayaydık bizden iyisi yoktu. Bir kez tanışmış,Continue reading

Yıldız'dan

Hayalperest

Gündüz pusunun içinden Semiramis’in sesi yükseliyor. Gurursuz bir metres gibi camın önünde duruyorum. Elimdeki kadehim bir belirliyor bir silikleşiyor. Aklımı yitirme konusunda endişelerim var. Kendime yarattığım dev aynamın içindeki küçücük odada öyle yalnız ve öyleContinue reading

Yıldız'dan

Rüya

Gündüz, yarının karanlığından güne uyandım. Sersemlemiş günlerin bir yenisi daha gelmişti işte, Eteğinin altına saklamıştım yorgunluğumu, Tüm taşlarınla birlikte yere yığıldım. Bulutlu yerimden vuruldum. Gece yarının aydınlığında gözlerimi uykuya kapadım. Açık seçik rüyalar içinde karanlığınlaContinue reading

Yıldız'dan

Üçü Yirmi Geçe

Geçen zamanla gerginliğimin ters orantıda olduğu anların birindeyim. Derin ve kaygılı nefesler alıyorum, yüzüme kocaman bir ateş oturuyor. Hayal mi gerçek mi ayırt edemiyorum. Söyleyeceklerimi bir bir hazırlamakla meşgulüm. Kaç zamandır kovalıyorum bu anı onuContinue reading

Yıldız'dan

Pencerede Yaz Var

“Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı.” demiş Behçet Necatigil. Bir kış bahçesine sığındım. Uzaklarda bir yerlerde iyi insanların, güzel kalplerin olduğunu, çocukların robotlaşlamadan sokaklarda oynadığını düşlüyorum. YazılmayıContinue reading

Yıldız'dan

İçinden Parçalanmış

Alaycı yaşları elinin tersiyle sildin. Yüzündeki kocaman gülümsemen yok olmuş, hava birden kararmıştı. Bulutlar utanmasalar üzerine şimşekler yağdıracaklardı. Sırtını dikleştirdin… Yüzüne bir daha baktın ve aradan ne çok zaman geçtiğini düşündün. Başını öne eğmiş arsızContinue reading

Yıldız'dan

(D)üşüyorum

“Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya, Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki” demiş Cemal Süreya. Değil bir köpek gibi, oradan oraya sürünecek mecalim kalmamış gibi hissetmekteyim. Arsızlığın ve namussuzluğun on para ettiği sokaklardaContinue reading

Yıldız'dan

Peron

Karşımda bir kapı var. Arkasında ne olduğuna dair hiçbir fikrimin olmadığı. Havada lanet bir kasvet var belki bulutların arkasında bir güneş. Bir an evvel kapıya yönelmeli, kolunu hızlıca çekip kolumu, omzumu, kalbimi, beynimi ve nefesimiContinue reading