Öfkemin son ışıkları da karşı şehirle birlikte geceye karışıyor. Tüm sükunetimle sabrımın sonlarında geziniyorum. Gözlerim acı eşiğimin son damlasına kadar ağlıyorlar. Fecaat bir kahır içerisindeyim. Yıkılıyorum. Son dalgaları da vuruyor denizin, bertaraf ettiğim dilek fenerlerimContinue reading
Kategori: Yıldız’dan
Yarı
Yarı mavi bir sabaha uyanıyorum. Küstahça bir bakış atıyorum pencereme, kahrolası güneşi evime sokmasa diyor, gözlerimi aralıyorum. Kaç gündür kapalı bakıyorsam, gözlerim acıyor. Gözlerimin acısından, sözlerinin acısı diniyor. Feci bir sonbahar penceremin önünde nöbet tutuyor.Continue reading
Kimliksiz
Gündüzlerin geceleri kovalamadığı günlere uyanmaktayım. Her uyanışımda yeni bir yola çıkma kararı alıyor, akşam olunca kararımı rafa kaldırıyorum. Her yeni gün aynı çemberde saatlerce yürüyor, hayatıma katacağım anlamları önem sırasına göre listeliyor, yürüyüşün sonunda hepsiniContinue reading
AN
“Göze gelen böyle aşkın eceli vardı” demiş Şükrü Tunar. Herkes gözlerini çevirmiş, oralı olmayan davranışlarıyla utanca sürüklüyordu bizi. Bense her gece çığlıklarla uyanıyor, gözlerini yaşlarla boğuyordum. Göze değil ele, avuca gelen hatta sudan olmayan sebeplerleContinue reading
Ruhsuzlar Komandosu
Dünden arta kalanları bir çantaya doldurdum. Ondan önce kalanları da denize savurdum. Çünkü seni sevmek bunları gerektirmekteydi. Ne kadar kırıp döküp parçalarımı onarmadan bıraksan da onları yok sayıp bazen bir çantaya, bazen denize bazen deContinue reading
Yalan
Sabahtan kalma yalanlarını yatsıyı beklesin diye arka bahçeye astım, kırılan güvenimden kalan arta kalanları atmak için ise uzaklarda bir konteyner arıyorum. Her yeni gün yıkılacağını bildiğim halde ısrarla yeniden yapmaya çalıştığım iskambil kağıdından kulelerimi buContinue reading
Mektup
İçimin dağınıklığı odama vuruyor. Güneşi beklerken her gün yere saçılmış olan darmadağın ruhuma basmadan odadan çıkmaya çalışıyorum. Evi kendi halinde bırakıp bir otele yerleşmek, önce kendimden sonra senden vazgeçmek için ilk trenle yolculuklar planlıyorum. YüzümeContinue reading
Ziyan
Hüzünlerden arta kalan zamanlarda sonsuza dek mutlu olma hayallerinde boğuluyor, ölmemek için hüzün dallarıyla yeniden hayata tutunuyorduk. Tutunduğumuz dallara gözlerimizin içinden gülücükler hediye ediyor, yine kırılıyorduk. Tuttunduğumuz yerden kırılıyor, kırıldıkça çoğalıyorduk. Çoğalan ağrılarımdan ağları içimeContinue reading
Kendini Kandırma Sokağı
Kendini kandırmanın kaldırımında yürüyorken ceketimi sislere, kalbimi köşedeki çöp yığınına bırakıyorum. Gecenin karanlığı kendini yavaşça göstermekte. Belli ki yarın hava soğuk olacak, sıcak olsa diyorum tepemde bir yıldız demeti olurdu. Hoş, onlar da beni terketmişContinue reading
Bir Düşün İstedim
Hiçbir neden yokken bir anda hayatıma karışıyorsun ve düne kadar aşık olduğun kadınlara her şeyini verirken aşık olmadığın kadınların her şeyini alıyorsun. Sanki ortalık bir intikam oyunu. Sanki düne kadar yaşadığın acıların tamamının hıncını bendenContinue reading
Duvar Ustası
Mutsuz biten bir masalın baş kahramanları olarak yaşadıklarımızdan ne gururlanıyor ne de utanıyorduk. Tüm masalların mutlu bittiğini varsayıp kendi hayatlarımıza mutsuzlukla devrim yapmış ve tüm bunları yaşanmamış varsaymıştık. Yasaklı/yaşanmamış olmanın vermiş olduğu haklı eksiklikle yolumuzaContinue reading
Yalnız
Yalnızlık köşesini tutmuş, tüm karanlığınla bir şeyler bekler bakışlarını üzerimden çekmemekte ısrar ediyor. Kaçacak delik arıyor, hepsinin ardına kadar kapalı olduğunu görüyorum. Korkudan ne yapacağımı şaşırmış haldeyim. Kim olduğumu bilemez haldeyim. Avazım çıktığınca bağırasım geliyor,Continue reading