Borusan Contemporary yeni sezona 15 Eylül’de açtığı iki sergiyle merhaba dedi. Sergilerden ilki Akışkan Bedenler sergisi, ikinci sergi Üvercinka ise Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan eserleri Cemal Süreya’nın izinde yeniden yorumluyor.

Küratörlüğünü uluslararası alanda öncü film ve medya sanatları küratörlerinden Conrad Bodman’ın üstlendiği sergide Universal Everything’in Akışkan Bedenler sergisi insan biçimine duyduğu ilgi, bireyin karakteristik özellikleri ve davranışları üzerinden inceleniyor.

İş birlikçileri arasında Radiohead, Apple, Zaha Hadid Mimari ve Samsung olan kolektifin erken dönem işleri Borusan Contemporary’nin yer aldığı Perili Köşk’ün ikinci katında gösteriliyor: Portre II, Yüce İnananlar II ve Yürüyen Şehir. Buradaki çalışmalar bireyin bedenine ve bu bedenin yeniden şekil alma, dönüşme ve uyum sağlama kapasitesine odaklanıyor. Aynı katta sergilenen olan Kabileler ve Oluşum ise büyük bir grubun içerisindeki bireyin doğası üzerine yoğunlaşıyor.

Serginin ilk bölümü içinde bulunulan mekân ve an ile ilgilenirken, dördüncü kattaki işler ise geleceğin nasıl görünebileceğine dikkat çekiyor. Bu katta sergilenen Hype Döngüsü serisinin ilk filmi Akıllı Malzeme, performans ve yeni teknolojiler üzerinden insan-makine iş birliklerini inceliyor. Makine Öğrenişi, tahmin edilemeyen hareket biçimleri yaratan otonom makinelerin olduğu yeni bir dünya gösterirken, Geleceğin Ekranları serisi ise yeni teknolojilerle gittikçe daha fazla entegre olmuş ileri görüşlü prototiplerden oluşuyor.

İkinci sergi ise, küratörlüğünü Dr. Necmi Sönmez’in üstlendiği, edebiyat ve çağdaş sanat arasında diyalog kuran koleksiyon sergilerinden bir yenisi Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan eserleri ortak bir başlık etrafında bir araya getiren sergi, ünlü şair Cemal Süreya’ya selam gönderiyor.

Serginin ana başlığı da şairin toplu yapıtlarını içeren Üvercinka’dan ödünç. Bu sergide, başka bir dile çevirilemeyecek kadar şiir evrenine gömülü olan Üvercinka, uluslararası sanatın çarpıcı örneklerine sahip koleksiyondaki eserler için yeni bir yorumlama noktası oluyor.

Şiirsel ve görsel algıyı ön plana çıkarmayı hedefleyen Üvercinka sergisinin içeriği “yeniden düşünmek”, “yeni sorular üretmek” üzerine. Günümüzün ekonomik, politik ve sosyal oluşumları arasında şiir ve çağdaş sanat nasıl konumlanır? Şiirsel, sanatsal ifade biçimleriyle hangi noktalardan yola çıkarak eser yorumlaması yapabiliriz? 1958’de yayımlanan Üvercinka, 2018’de, 60 yıl sonra, bizi neden bu denli etkiliyor? Sergi bu ve buna benzer sorulara ağırlıklı olarak neon, video, fotoğraf teknikleriyle üretilmiş çalışmalarla yanıt arıyor.

Borusan Contemporary ‘daki sergiler 17 Şubat 2019 Pazar akşamına kadar yalnızca hafta sonları 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

*Basın bülteninden.