Madame Tussauds İstanbul, İstiklal Caddesi’nde eski Emek Sineması’nın da bulunduğu Grand Pera’da yer alıyor.

Birçok kapitalde şubesi bulunan balmumu müzesinin girişi ucuz değil ancak diğer şehirlerdeki şubeleriyle karşılaştırıldığında makul seviyelerde. Madame Tussauds’un 2017 yılında New York’ta giriş ücreti 40 dolarken, Londra’da 30 sterlin idi. Aynı yıl İstanbul şubesinin giriş fiyatı ise 40 TL olarak belirlenmiş. Bugünün kuru ile New York ve Londra’ya göre 3.5 kat daha ucuz!

Müze girişinde Atatürk’ün eski meclis fonundaki heykeli ile sizi karşılıyor. Burada eklemek gerekir ki her yerel şubede ağırlıklı olarak o bölgenin ünlü isimlerinin mumyalarına yer verilirken, Atatürk heykeli Londra şubesinde de yer almakta.

Mustafa Kemal’in balmumu heykeli 1931 yılındaki görünümden feyiz alınarak tasarlanmış

Zerafet ikonu Audrey Hepburn, 1961 yapımı Breakfast at Tiffany’s filmindeki Holly Golightly rolündeki haliyle müzede yer alıyor. Fotoğraftaki karton bardağa kadar tüm detaylar ortama yansıtılmış.

Marilyn Monroe’nun Hollywood TCL Çin Tiyatrosu önündeki betona el izini bırakma töreninde çekilen fotoğrafından esilenerek yapılan heykeli 1953 yılındaki görünümüne ait.

Steve Jobs

Jennifer Lawrance

Yasemin Dalkılıç, 2001 yılında Mısır dalışında 105 metre Dünya serbest dalış rekorunu kırdığı fotoğraftan resmedilmiş heykeli ile müzede yer alıyor.

Beren Saat, İntikam dizisinde giydiği elbise ile müzede sergilenmekte. Beren Saat’in heykelinin detayları da çok başarılı.

Bunlar ve onlarca hayranlık uyandıran heykel ile Madame Tussauds, 1 saat çok keyifli zaman geçirmenizi sağlayan bir mekan.

Son dönemlerde Türk dizilerinin özellikle orta doğu ülkelerinde yayınlanması sebebiyle İstanbul’a gelen Arap turistin müzeye çekilmesi amacıyla olsa gerek yeni dönem dizi oyuncularının heykellerine bolca yer verilmiş. Bunun yanında Kemal Sunal, Şener Şen, Sadri Alışık gibi isimlerin heykellerini gözler aramıyor değil.

Bundan sonraki uğrak yerim de Özdilek Park İstanbul’daki Yılmaz Büyükerşen balmumu heykel müzesi olacak. O zamana kadar esen kalın…

Şefik Serengil, Ekim 2017