Yazının başlığı ‘Gerçekten yaşıyor musun?’ olunca ne diyeceğimi merak ettiniz değil mi? Acaba gerçekten yaşıyor muyuz yoksa sadece nefes mi alıyoruz?

Daha önceden Yaşam Atölyesi ile tanışmamı bu yazımda anlatmıştım. Ve geçtiğimiz aydan itibaren de, Aret Vartanyan’ın yepyeni eğitimine katıldım. Bu eğitim 4+12 hafta şeklinde tasarlanmış. Eğitim diyorum ağız alışkanlığı ama bu bildiğiniz eğitimlerden değil. Adeta kendi içinize yaptığınız bir yolculuk.

İşimizden, ilişkilerimizden, ailemizden veya kişisel sorunlarımızdan boğulduğumuzu hangimiz hissetmiyoruz ki? Yaşam Atölyesi bu sorunlarımızla başa çıkabilmemiz için yardım ediyor ve aslında bir nevi bakış açımızı değiştirerek, yaşamımıza yeniden bakmamızı sağlıyor. Aret’in ve ekibinin Yaşam Atölyesi’nde yapmak istediği şey, aslında insanların kendilerini keşfetmesini sağlamak. Bunu da kendimize doğru soruları yöneltmemizi sağlayarak başarıyor. Hayallerimizi nasıl gerçek kılabileceğimiz yolunda verdiği ipuçlarıyla yol gösteriyor.

Sürekli başkaları için yaşadığımız bu dünyada kendimiz için yapabileceğimiz güzel şeylerden biri bu farkındalığı kazanmak diye düşündüğümden Yaşam Atölyesi bana o kadar iyi geldi ki. Son zamanlarda kendim için yaptığım en güzel şey ilk kez 2014’ün Kasım ayında Mısır Apartmanı’ndaki atölyenin kapısından girmem ve eğitimlere katılmam oldu. Bugüne kadar orada hissettiğim tek duygu mutluluk oldu. Eğitim günlerini iple çektim, ziyaretlere koşarak gittim.

Her hafta farklı bir modülle, farklı ödevlerle uğraşarak, sınıftaki arkadaşlarımla güzel bağlar kurarak, hatta karşılıklı ağlayarak geçen günler sonunda, ben ilk dört haftamı bitirdim. Şimdi sabırsızlıkla 12 haftalık eğitim için Eylül’ü bekliyorum. Yaşam Atölyesi’nde sadece derslerin olduğu bir yaşam yok bu arada, ne zaman isterseniz gidip sohbet edebiliyorsunuz.

Tabii ki 12 veya toplamda 16 haftada hayatlarımız bambaşka olacak veya sorunlarımız çözülecek diye bir şeyin garantisi verilmiyor burada. Çünkü sen değişmeden hiçbir şey değişmiyor. Öncelikle kendimizi çözmeliyiz ki evreni de çözebilelim. Sonuçta hayatımızdaki sorunların tek kaynağı bizler değil miyiz? Her şeyi yorumlayarak yaşıyoruz, bence ve bizce  yaşıyoruz, anlamlandırıyoruz, başkaları için yaşayıp iyi biri olmaya çalışıyoruz, sevgiyi satın almaya çalışıyoruz.

Buranın bir ütopyası var: Her insanın kendini gerçekleştirerek mutlu ve huzurlu yaşadığı bir dünya. Merak edenler için Yaşam Atölyesi’nde yeni dört hafta ise 27 Temmuz’da başlıyor. (Tarihin üstüne tıklarsanız bilgi formuna linkledim)