3-9 Kasım haftası Organ Bağışı Haftası ve bu haftanın içindeyken sizlerle bu yazıyı paylaşmak istedim. Evime yakın iki tane diyaliz merkezi var ve her sabah servise giderken sabahın 7’sinde önünden geçiyorum ve kapıda bekleyen hastaları görüyorum. Çok üzülüyorum. Kendilerine uygun bir böbrek bulsalar, her gün bunu çekmeyecekler.
Türkiye’de 60 bin civarında kişi diyalize giriyor. Diyaliz çok maliyetli bir tedavi yöntemi. Türkiye’de 20 bin kişi böbrek bekleme listesinde. Ancak yılda 3 bin civarında böbrek nakli yapılabiliyor. Nakille bu hastalar normal hayatlarına kavuşabiliyor.
Ayrıca, Türkiye’de hali hazırda 30 bine yakın kişi organ bekliyor ve organ bekleme listelerinde hasta sayıları giderek artarken, yapılan organ bağışları ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. Bundan 10 yıl önce organ bağışı oranı %70 iken, şimdi %22’lere düşmüş durumda. Son 10 yıldır ülkemizde ne olduğunu söylemeye gerek yok sanırım…
Organ nakline ihtiyaç duyan hastalar için organ beklemek çok dramatik ve zor bir süreç. Konu hakkında Prof. Dr. Yaman Tokat, kadavradan organ nakilleri daha uygun olmasına rağmen ülkemizde beyin ölümü kavramı yeterince bilinmediği için organlar genellikle canlı vericiden sağlandığını söylüyor.. Bu doktor açısından zor bir durum. Veren kişi bunu memnuniyetle yapsa da tamamen sağlıklı bir insanın risklerini de alınmış oluyor.
Bu nedenle ülkemizde beyin ölümü kavramı daha iyi anlatılmalı ve organ bağışı sayısı artırılmalı. Normalde 75 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip Türkiye’de normalde yılda yaklaşık 2 bin kadavradan organ nakli olması gerekirken, halihazırda bu sayı yaklaşık 350 dolayında, Avrupa’daki oran ise %80-85 civarında. Organ bağışı yapanların oranı Batı’da ortalama milyonda 25 iken, ülkemizde sadece milyonda 4,6.
Sayılar ortada, hepimiz biraz daha duyarlı olalım, organlarımızı bağışlayalım.
Burası benim için bir vasiyet alanı olsun, organlarımı bağışlıyorum 🙂