Aa! Mart, Nisan, Mayıs ne çabuk geçmiş!!

Başlığa bakıp da aldanmayın, zira hiç de çabuk geçmedi bu 3 ay. Hatta Mayıs hiç bitmeyecek gibi geliyor. Hayatımın en uzun Mayıs’ı sanırım. Daha bitmesine bir hafta var.

İtiraf etmek gerekirse yazmaya üşendim. Yaptığım şeylerden zevk alamamaya başladım. Bu durumdan blog’um da etkilendi tabii. Pek ilgilenemedim kendisiyle. Artık yaz geliyorken, yaptığım şeyler de yeniden artmaya başlamışken; birkaç cümleyle de olsa güncel, anlık post’lar paylaşmayı planlıyorum, umarım yapabilirim.

pandaların hikayesi

Neyse, biraz geri gidelim ve Mart’tan başlayalım. Mart’ın ilk günü yaşadığımız Umut Ocakbaşı rezilliğini, yazamadığım diğer post’ların aksine hemen yazmıştım.

Hemen ertesi gün annemle çok güzel bir gün geçirdik. Beraber Kadıköy’de gezdik. Günün sonundaysa, Oyun Atölyesi’nde çoktandır gitmek isteyip de gidemediğim Pandaların Hikayesi’nin son oyununa gittik. Caner Cindoruk ve Ebru Özkan’ın performansları çok iyiydi. Sürreal bir oyundu ama sıkmadı. Tadındaydı. Gelecek sezon oynamaya devam ederse, tavsiye ederim. Oyunla ilgili ayrıntılar ise bu linkte.

Garajistanbul’da Ballantines Şirketler Yarışıyor finali vardı. Çise’ciğimi ve dolayısıyla Turkcell Celloband’i desteklemek için gittim. Vee tabii ki Turkcell kazandı.

celloband

Ardından Sevcan’ımla ayın ilk night out’unu Delicatessen’de yaptık. Benim ilk Delicatessen deneyimimdi. Değişik bir şarap denedim ve şarküteri tabağı da sınıfı geçti. Kahvaltısını tavsiye ediyorlar. Bir sonraki gidişim kahvaltı için olacak.

delicatessen

Her ayın ilk Cuma’sının klasiği olan Hayal Kahvesi’ndeki Mabel Matiz konserine, tabii ki Melih’le gittik. Yine çok eğlendik. Konserin ertesi günü, son zamanlarda içinde bulunmaktan en keyif aldığım topluluk olan TheMagger yazarları magger’larla La Boom’daydık. Biraz geciksem de çok güzel bir kahvaltıydı. La Boom’da ambiansıyla sınıfı geçti.

the jagger la boom kahvaltı

Ardından istikametim çok sevgili Styleboom‘un baby shower’i oldu. Ritz Carlton’un suitlerinden birinde toplanan çoğunluğu moda blogger’i olan arkadaşlarımla da karşılaşma imkanı oldu bu davet. Hem de Ali Efe ile doğmadan tanıştık. Ama bir aylık oldu. Ben daha kendisiyle tanışamadım. Aklımda!

babyshower

Bir sonraki kız night out’unda Meryem’imle Pizzeria Trio’daydık. Burayı çok seviyorum. Şarapları ve pizzaları harika.

Meryem’le bir sonraki aktivitemiz ise Mika konseri oldu. Çok hasta olmama rağmen, konserde çocuklar gibi şendik. Mika’nın enerjisi bize de geçti. Zıpladık!Zıpladık! 🙂

pizzeria trio casal mendes

mika konseri

Mika konserinden sonra gribim tavan yaptı ve üç hafta boyunca yerlerde sürünerek gezdim. 🙂

Mart’ta denediğim yeni mekanlardan biri de, yine Sevcan’la gittiğimiz Gozo’ydu. Bir süredir merak ediyorduk. Servisini sevdik. Değişik şeyler denedik. Tapas ağırlıklı menüde denediğimiz her şey lezzetliydi. Bir sonraki Gozo ziyaretim ise yine bir Magger etkinliğiydi. Ona da geç katılabildim ama geç de olsa iyi ki katıldım dediğim keyifli bir yemekti. Gozo Şişhane’de. Tapasları güzel.

kuzen dugun eces

Nisan ayının başında Edirne’deydik. Kuzenimi evlendirdik. Çok keyifli bir düğün oldu. Çok eğlendik.

Okulu özledik, Mevlana ile gittik Boğaziçi’ne ve okul yıllarına döndük. Manzarada oturduk, Wonderland’de Chicken Cajun Basket yedik. Çimlerde oturamadık soğuktu. Onu mezunlar gününe sakladık.

boğaziçi üniversitesi

Melis Danişmend konserine gittim Hayal Kahvesi’ne. Melis’in sesini ve sahnesini çok seviyorum. Çok güzeldi yine.

melis danismend hayal kahvesi

Sonra annem ve Sedef’le beraber, Kenter Tiyatrosu’na Tiyatro Gerçek’in Sanat oyununa gittik. Bekir Aksoy, Hakan Gerçek ve Rüzgar Aksoy’un oynadığı oyunda bu kadar güleceğimi tahmin etmiyordum. Eğlenceli bir oyundu ve oyunculuklar harikaydı. Özellikle Rüzgar Aksoy’u tiyatro sahnesinde ilk defa izledim ve bayıldım. Gitmeyenlere bu oyunu da tavsiye ederim gönül rahatlığıyla 🙂

Nisan ayının sonlarında birçok günü Kuruçeşme’de yeni açılan La Mancha’da geçirdik. Mayo lansmanı hazırlıkları bir yana, gerçekten nefes alabildiğim anlardan oldu. Yemekleri lezzetliydi. Ama benim aklım alt kattaki Kydonia ‘da kaldı. Kesinlikle gitmem gereken bir mekan. Bir alt kattaki İncirli Şaraphane de öyle.

la mancha

Bütün bunların haricinde Dedeağaç’a gittik. Onu bir başka post’ta anlatmayı düşünüyorum. Çünkü Dedeağaç çok güzel bir yer. Bir sürü fotoğrafla güzel bir yazı olur. Ayrıca Edirne için de özel bir post yazacağım. Tam bir guideline olacak 🙂

Nisan’ı kaparken Fenerbahçe – Efes maçına gittik, yenildik. 🙁 Sonra Eminönü turları yaptık falan. Daha bir sürü şey ama özeti böyle. Mayıs’ı başlığa yazdım ama onun yazısı ayrı olacak.

ülker sports arena

eces

eces

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.