32. İstanbul Film Festivali’nde o kadar çok film ve bölüm var ki, o yüzden ben sadece kendi beğenilerimi paylaşacağım.
(Bu yazının ilk halini yazarken filmlerin tanıtım yazılarını da eklemiştim ama 14 word sayfası olduğunu görünce vazgeçtim. İsimleriyle idare etmek zorundayız.)
Akbank Galaları
Pazar hariç her gece 21.30 seansında Nişantaşı CityLife (City’s) sinemasında yapılacak.
1. Pedro Almodovar – I’m So Excited / Aklımı Oynatacağım (Başroller: Carlos Areces, Raul Arevalo ve Javier Camara. Penelope Cruz ve Antonio Banderas da konuk oyuncu. Almodovar kontenjanından ve Almodovar filmi “hafif, çok hafif bir komedi” olarak tanımlıyor.)
2. Derek Cianfrance – The Place Beyond the Pines / Babadan Oğula (Ryan Gosling var daha ne olsun. J)
3. Susanne Bier – Love is All You Need / Sadece Aşk (Başrollerinde Pierce Brosnan, Kim Bodnia ve Trine Dyrholm var. Film aile, aşk ve mutluluğun gerçek değerini sorguladığı için ilgimi çekti.)
4. Costa- Gavras – Capital /Kapital (Politik bir Costa-Gavras filmi, as usual…)
Kadın Hikâyeleri
Festivalin yeni bölümü “Kadın Hikâyeleri”nde güçlü kadın karakterlerin yer aldığı filmler yer alıyor.
1. Sean Baker – Starlet / Genç Yıldız (2012’nin en iyi bağımsız filmlerinden biriymiş. Arkadaşlığın gerçek anlamı sorgulanıyormuş. Film sonunda da yönetmenle tanışma fırsatı varmış. Ha başrolde de Ernest Hemingway’in torunu Dree Hemingway oynuyormuş.)
2. Joachim Lafosse – Our Children (Aşırı sevginin sonuçlarına dair bir analiz sunuyormuş. Benim gibi sürekli aşırı sevdiği için yaralanan bir insan için yararlı olur belki.)
Edebiyattan Beyazperdeye
Billie August – Night Train to Lisbon / Lizbon’a Gece Treni
Dünya Festivallerinden
“Dünya Festivallerinden” bölümü, festival izleyicilerine 20’ye yakın tanınmış yönetmenin saygın festivallerde gösterilen, çoğu ödüllü son yapıtlarından örnekler sunuyor.
1. Yönetmen Fernando Trueba ve efsanevi Fransız senarist Jean-Claude Carrière, The Artist And The Model / Sanatçı ve Modeli
2. Daniel Algrant – Greetings From Tim Buckley / Tim Buckley’ye Sevgilerle (Tim ve Jeff Buckley’in hikâyesini anlatıyormuş. Jeff Buckley’i de çok severdim.)
3. Joachim Rønning ve Espen Sandberg – Kon-tiki (İskandinav kontenjanından.)
Antidepresan
1. Goodbye Lenin’in yardımcı yönetmenliğini yapan, reklam ve müzik filmleri yönetmeni Jan Ole Gerster’in ilk uzun metraj filmi Oh Boy / Eyvah melankoliyle mizah arasında gidip gelen bir kent hikâyesi.
2. Moonrise Kingdom’un senaristi Roman Coppola’nın yazıp yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği A Glimpse Inside The Mind Of Charles Swan III / Erkek Aklı, kaybedilmiş aşklar, dostluk ve intikam hayalleriyle işlenmiş eğlenceli bir komedi.
Yeni Bir Bakış
Epilogue / Son, festivalin “Yeni Bir Bakış” bölümünün merak uyandıracak filmlerinden. Amir Manor’un ilk uzun metraj filmi, yaşlı bir çiftin mahrem portresini çizerken tüketim ve bürokrasi çarkları içinde yabancılaşmış ve körelmiş İsrail toplumunu da eleştiriyor. Haneke’nin büyük ses getiren Amour / Aşk filmine benzetilmesi dikkatimi çekmesine neden oldu.
Ustalar
1. Ken Loach – Spirit of ‘45 / 45 Ruhu, festivalin kaçırılmayacaklarından. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından İngiltere’de esen umut rüzgârlarının vahşi kapitalizmle yok oluşunu anlatan 45 Ruhu, dönemin tanıklarının anlatılarıyla arşiv görüntülerinden oluşuyor.
2. Fransız Yeni Dalga akımının önemli isimlerinden Alain Resnais’in son filmi You Ain’t Seen Nothin’ Yet / Henüz Bir Şey Görmediniz, “Ustalar” bölümünün iddialı yapımlarından. Alain Resnais, son filminde kurgu ile gerçeği, film ile tiyatroyu harmanlarken aşk, yaşam, ölüm gibi temaları irdeliyor.
3. Usta yönetmen Mike Figgis’in son filmi Suspension of Disbelief / Gördüğüne İnan, festivalin merakla beklenenlerinden. Gerçeklikle hayal arasında geçişlerle örülü, senaryoyla gerçek hayatın birbirine karıştığı bu psikolojik gerilim, Mulholland Dr. / Mulholland Çıkmazı ve Black Swan / Siyah Kuğu gibi modern klasiklerle kıyaslanan postmodern bir cinayet filmi. Bunu da sırf Black Swan’dan hoşlanmadığım için, başka bir iç sıkıcı film olsun diye yazdım.
Anılarına
Metin Erksan anısına, yönetmenin 1974’te TRT için çağdaş Türk öykülerinden uyarladığı beş orta metraj filmi gösterilecek. Sabahattin Ali’nin Hanende Melek, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Geçmiş Zaman Elbiseleri, Samet Ağaoğlu’nun Bir İntihar, Sait Faik Abasıyanık’ın Müthiş Bir Tren ve Kenan Hulusi Koray’ın Sazlık öykülerinden senaryolaştırılan bu az görülmüş beş filmi kaçırmamak gerek. Ben de bu filmleri izlemediğim için merak ediyorum. Uyarlama filmleri de severim ayrıca. Hele tam bir Türk romanı sever olarak, bana hitap ettiğini düşünüyorum.
İşte benim seçtiğim filmler böyle.
Peki siz hangilerini seçtiniz? 🙂