Berlin’de ödül kazanan filmler İstanbul Film Festivali’nde

berlinale

7-17 Şubat tarihleri arasında düzenlenen 63. Berlin Film Festivali’nde dünya prömiyerlerini yapan ödüllü filmlerin ikinci durağı İstanbul Film Festivali olacak.

Berlin’de “Gümüş Ayı”yı kazanan Danis Tanovic’in dokunaklı dramı An Episode in the Life of an Iron Picker, hurda demir toplayarak hayatını zorlukla kazanan Nazif’in öyküsünü anlatıyor. Filmin kadrosunda kendilerini oynayan amatör oyuncular yer alıyor. Filmin başrolündeki Nazif Mujic eleştirmenlerden de tam not alarak Berlin’de “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü kazandı.

İran’ın baskı uygulanan sinemacılarından Cafer Panahi’nin son filmi Perde, Berlin Film Festivali’nde “En İyi Senaryo Ödülü”ne layık görüldü. Film çekmesi 20 yıl boyunca yasaklanan Panahi’nin Kambuzia Partovi ile birlikte çektiği Perde, hayat, gerçeklik ve film çekmek hakkında fikirler yürütüyor.

“Özel Mansiyon”a layık görülen Promised Land, Matt Damon’un yönetmen koltuğunu zamanı olmadığı için Gus Van Sant’a devrettiği bir dram. Başrollerini Matt Damon, John Krasinski ve Frances McDormand’ın paylaştığı film, ABD’de yaşanan ekonomik krizin kasaba halklarını nasıl etkilediğini bir enerji şirketinin operasyonları üzerinden anlatıyor.

inchallah
Sebastián Lelio’nun yönetmenliğini üstlendiği Gloria, Berlin Film Festivali’nde büyük övgü topladı. Filmin başrol oyuncusu Paulina Garcîa, 58 yaşında olmasına rağmen başkalarının dediklerine aldırmadan hayatını yaşayan kadın rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazandı.
Anaïs Barbeau-Lavalette’nin senaryosunu yazdığı ve yönettiği Inch’allah ise “Panorama Özel Mansiyon Ödülü” ile “FIPRESCI Ödülü”ne layık görüldü. Inch’allah, Batı Şeria’daki bir Filistin mülteci kampında, geçici bir klinikte kadın doğum uzmanı olarak çalışan Chloe’nin farklı kesimlerden tanıştıklarıyla birlikte savaşın etkisini içinde hissetmesini anlatıyor.

Filistinli yönetmen Annemarie Jacir’in filmi When I Saw You, “NETPAC Ödülü”ne layık görüldü. Jacir’in Bu Denizin Tuzu’nun ardından çektiği ikinci filmi, 1967 yılında Filistinli mültecilerin yerleştiği bir kamptaki başına buyruk bir çocuğun babasını arayışını konu alıyor. Huffington Post, When I Saw You’yu “sinemasal bir şiir”” olarak niteledi.

Festivalde yer alacak bir diğer film de yönetmenliğini Malgoska Szumowska’nın yaptığı ve Berlinale’de “Teddy Ödülü” kazanan In The Name Of filmi. Memleketi Polonya’da özellikle din ve cinsellik konularında büyük tartışmalara yol açan film, küçük bir kasabaya atanan ve pedofili ile suçlanan bir rahibi izliyor.
Kim Mordaunt’un Laos’lu bir çocuğun ve ailesinin öyküsünü anlattığı The Rocket ise “En İyi İlk Film Ödülü”nü kazandı. Bu film de İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek.

PS: Basın bülteninden alıntıdır.

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.