İstanbul İtalyan Kültür Merkezi  ve İtalyan’ın en önemli sinema kuruluşu Cinecitta’ Luce – Film İtalia tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘III.  İtalyan Sinemasıyla Buluşma’,  İtalyan Kültür Merkezi’nde başlıyor.

 9 – 16 Aralık tarihleri arasında  izleyici ile buluşacak ve etkinlik kapsamında gösterilecek filmler İtalyan sinemasının festivallerden ödüllerle dönen en önde gelen yönetmenlerine ait.

FİLMLER:

1.     Il Rosso e il Blu / Kırmızı ve Mavi – Yönetmen: Giuseppe Piccioni : 

Kırmızı ve siyah, Roma’da bir okulda yaşanan içiçe geçmiş eğlenceli ve dokunaklı dört hikayeden oluşuyor. İşine olan heyecanını kaybedip eski bir öğrencisi vasıtasıyla ona yeniden kavuşan  yaşlı bir öğretmen. Büyük bir kendine güven ve beklentilerle ilk işine geçici statüde başlayan genç öğretmenin öğrencileriyle olan ilişkisi ve özellikle de baştan çıkaran gizemli Angela Mordini ile olanı.

Titiz ve kusursuz bir okul müdürü, şanssızlık eseri 14 yaşında, annesi ortadan kaybolan Enrico Brugnoli adında komik bir öğrenciyle uğraşmak zorunda kalır. 

Adam ve Melania ise kimi kez zıt düşen, kimi kez  anlaşan, birbirine aşık olan ve kendilerince büyükleri tarafından kendilerine biçilen kadere karşı savaşan iki gençtir. Özgür ve farklı olma duygusu onları kuralların ötesine taşıyacak ve  ellerinin arasında titreyerek taşıdıkları silah artık onları kontrol edemeyecekleri duygu dolu sonlara götürecek. 

Kırmızı ve siyah kesişen bakışların, karşı karşıya gelen kaderlerin hafif yada ölümcül hataların hikayesi.

2.     Intervallo / Mola – Yönetmen: Leonardo di Costanzo:

Kenar mahallesinde terkedilmiş bir binada kapalı tutulan  bir delikanlı ve bir gençkız. Biri diğerine gözkulak olmalı. Kız tutuklu, erkek ise çete başı tarafından gardiyanlık yapmaya  zorlanıyor.

Genç yaşlarına rağmen ikiside oldukça olgun. Veronica yetişkin bir kadın gibi davranıyor. Salvatore ise işine özen gösteren bir adam gibi. Şiddet karşısında gençler farklı tepki gösteriyorlar. Veronica başkaldırıyor; Salvatore ise korkudan mı yoksa tedbirden mi bilinmez daha rahat davranıyor. İkisi de kurban ama bu esaretten dolayı ikiside birbirini suçlar gibi.  Geçen zamanla birlikte, ikisi arasındaki düşmanlık karşılıklı itiraflarla daha içsel bir hal alır. İzole bir mekanın duvarları arasında  Veronica ve Salvatore her ikisi tarafından çabucak yaşanmış bir ergenlik döneminin fitillerini yeniden ateşleyecek yolu buluyorlar. Çete son kararı Veronica’ya bildirmeye gelmeden hayali bir kaçışın planlarını kurarlar.

3.     E’ Stato il Figlio / Oğlu Yaptı – Yönetmen: Daniele Cipri:

Ciraulo ailesi Palermo’nun Zen mahallesinde yaşayan fakir bir ailedir. Ama evlerinin önünde gıcır gıcır bir Volvo durmaktadır. Bu harika araç, Ciraulo ailesinden birinin bir mafia çatışması esnasında tesadüfen ölmesi üzerine  alınan tazminatla satın alınmıştır. Ailenin  erkek çocuğu Tancredi, bir eğlence akşamında arabanın kapısını çizer. Vahim bir durum yoktur ama baba çok büyük tepki gösterir  ve polisin söylediğine göre oğul babayı öldürür. Gerçeküstü ve metafizik bir macera.

4.     Romanzo di Una Strage / Bir Katliamın Romanı – Yönetmen: Marco Tullio Giordana:

12 Aralık 1969 Milano. Saat 16.37 Fontana Meydanında Milli Ziraat Bankasının içinde hala müşterilerin olduğu bir saatte korkunç bir patlama olur. Onyedi kişi ölür ve seksen kişi ağır bir şekilde yaralanır. Aynı anda Roma’da üç bomba daha patlar. Bir diğer bomba Milano’da patlamadan imha edilir. Planlı bir hareketin sözkonusu olduğu son derece açıktır. Milano Emniyeti, anarşist bir grubun varlığı konusunda hemfikirdir ama Venedikli neonazileri ve gizli servislerinde dahil olduğu bu olayın çözülmesi aylar isteyecektir. 

Fontana Meydanı katliamı uzun bir süre devam edecek olan saldırıların ve kurşun dolu yılların başlangıcı olacaktır. 

33 yıl boyunca pek çok farklı yerde süren ve birbirini yalanlayan duruşmalar.

5.     Padroni di Casa / Ev Sahipleri – Yönetmen: Edoardo Gabbriellini:

Günümüz İtalyası. Cosimo ve Elia kardeşler, iki genç müteahhittir. Şarkıcı Fausto Mieli’nin villasında bir takım yenileme çalışmaları yapmak üzere Roma’dan Tosco-Emilyano Apeninlerinin bir köyüne gelirler.

Sahnelerden elini ayağını çekmiş olan Mieli, uzunca bir süredir bu köyde yaşamaktadır ve bölge halkı tarafından sevilen/nefret edilen bir kişiliktir. O haftanın sonunda köyde Fausto’nun bir geri dönüş konseri düzenlenecektir. Bu arada Cosimo ve Elia’nın varlığı bölgede rahatsızlık yaratır ama Elia’nın tutulduğu köy güzeli Adriana ise onunla kaçmanın hayallerini kurmaktadır. “Yabancılar”ın gelişiyle gelişen bu sertleşme, başroldekilerinin ve köy halkının hayatında beklenmedik, felaket sonuçlar doğuracaktır. 

6.   La Guerra dei Vulcani / Yanardağların Savaşı – Yönetmen: Francesco Patierno:

1949’da Roberto Rossellini, başarının doruğundayken sanatsal ve duygusal hayatını Anna Magnani ile paylaşmaktadır ve ikiside güçlü bir karaktere sahip olan ikili arasında kavgalar bitmek bilmemektedir. Aşkı kısa ömürlüdür.

Zamanın divası Ingrid Bergman tarafından Rossellini’nin yapım evi olam Minerva’ya gönderilen bir mektup şans eseri olarak tam bir  sene sonra yönetmenin eline geçer. Bergman bu mektubunda yönetmene olan sempatisini itiraf etmektedir. Kadın avcısı olan Rossellini, yüzyılın vuruşunu yaparak Magnani terkeder, 50’li yılların en sevilen divasıyla büyük bir aşk yaşamaya başlar. Bu aşkın yaptırımı olarakta Bergman’ın başrolde olduğu Stromboli filmi ortaya çıkar. 

Bu olaylar karşısında çılgına dönen Magnani intikam için hazırlanır. Rosselliniyi  küçük düşürmek için kullanacağı yöntem kendisine uygulananın aynısı olacaktır. Güneşli Eolie adalarında savaş sonrası dönemlerde çekilen Yanardağ adlı film bir düello filmi olarak ortaya çıkacaktır. 

Yanardağların savaşı hikayenin  içinde geliştiği mekan gibi zamansız ve yoğun bir şekilde İtalyan ve dünya sinema tarihinin bir parçası olarak kalmıştır. 

7.     Pinocchio / Pinokyo – Yönetmen: Enzo D’Alo’