Yazıya en sevdiğim Monet resimlerinden olan “Argenteuil Yakınlarında Yürüyüş” ile başlamak istedim. Benim Monet sevgim okuduğum bir kitapla başladı. Phillippe Sollers’ın “Venedik Karnavalı” kitabı. 2007 yılında okumuştum. Kitap tablo kaçakçılığı üzerineydi. Bu sayede bazı ressamları inceleme isteği duydum ve Monet’nin de izlenimciliğini öğrendim.
Peki izlenimcilik neydi?
Işığın açık havada yarattığı etkiyi, parçalanmış renkler ve seri fırça darbeleriyle resme aktaran sanatçıların stili “izlenimcilik” olarak adlandırılmıştı. Özellikle açık havada peyzaj düşünüldüğünde, resimde doğa algısını ifade etme felsefesinin en istikrarlı uygulayıcısı olan Monet’nin “İzlenim: Gün Doğumu” adlı eseri, akıma adını verdi.
Uzun lafın kısası, Monet’nin Marmottan Müzesi’nde sergilenen, 50’ye yakın tablosu, Sabancı Müzesi’ne geldi. Monet’nin Bahçesi sergisi 9 Ekim 2012 – 6 Ocak 2013 tarihleri arasında gezilebiliyor. Ben sergiyi ilk gezenlerdendim. 8 Ekim’de gerçekleştirilen basın toplantısından sonra, sergiyi küratör Marianne Mathieu, Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer, Fransız Büyükelçisi ve Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul ile birlikte gezdik.
Serginin girişindeki video gösterisi etkileyiciydi. Givency bahçesinde çekilen görüntüler, daha sergiyi gezmeden havaya sokuyordu. Girişteki duvarda yazan bilgilerin çoğunu okuyamadım ama bir dahaki sefere gittiğimde o dönemi daha iyi anlamak için onları da okumayı düşünüyorum.
Çiçek ve doğa temalı tabloların yer aldığı sergi; “Belki de ressam olmayı çiçeklere borçluyum.” sözlerinin sahibi Monet’nin olgunluk dönemindeki sanatsal üretiminin ana temasını oluşturan Giverny Bahçesi’ne yoğunlaşıyor.
Müze, sergi süresince Pazartesi hariç her gün 10:00-20:00 saatleri arasında ziyarete açık, Çarşamba günleri herkese ücretsiz.
“Monet’nin Bahçesi, Sabancı Müzesi’nde” için bir yorum