İnsan editör olunca, bir taraftan da redaktörlük yapınca, en büyük mesleki deformasyonu yanlış yazıldığını gördüğü her kelimeyi ister istemez düzeltmeye çalışması oluyor. İmla hataları da kabusu oluyor.
Çoğu zaman itici görünmeyi göze alarak, her “şey” ayrı yazılır, -de, -da ayırmayı bilmeyenle olmaz tarzından çıkışlar yapabiliyorum. “Yazılan metin veya cümledeki anlamı anlayabilmek önemli, doğru yazılması da şart mı?!” diyen bir kitleyle de çoğu zaman karşı karşıya gelebiliyorum.
Aksi bir şekilde davranmak elimde değil. Yazım yanlışı yapan kişilerin dediklerini ciddiye alamıyorum. Gözümde puan kaybediyorlar.
Bütün bunları dedikten sonra biraz da olsa bir amme hizmeti yaparak, en sık yapılan hataların doğru yazılışlarını paylaşmaya karar verdim.
(Yazım yanlışları deyince akla gelen ilk fotoğraf yukarıdaki fotoğraftır herhalde. Doğru yazılışı “egzoz” iken, beş farklı şekilde yazılmasına rağmen bir türlü doğrusu bulunamamış.)
1. Her “şey” ayrı yazılır. Sonunda “şey” olan her şey ayrı yazılır.
2. “iş birliği” ayrı yazılır.
3. “hafta içi, hafta sonu” ayrı yazılır.
4. Herhangi bir, birkaç, birçok, her gün, her biri, ara sıra, art arda, hiçbir, hiç kimse, itibarıyla, yan yana, yalnız, yanlış, orijinal, mütevazı, inisiyatif, acente, şefkat, vejetaryen, unvan şeklinde yazılır.
5. Hem… hem de…, ne… ne de… gibi bağlaçların arasına noktalama işareti koyulmaz.
6. Bağlaç olan “da“, “de” (dahi anlamında) ayrı yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar:
Bulunma hali olan “-da” birleşik yazılır.
“Ben de seni özledim.”
“Kalemin bende kalmış.”
*Te, ta diye bir bağlaç yoktur. De’nin ayrı yazılıp yazılmadığını kontrol etmenin en kolay yolu de’yi çıkartıp cümleyi yeniden okumaktır. De cümleden çıktığında anlam bozulmuyorsa, ayrı yazılmalıdır.
7. Sona gelen “ki” bağlaç ise ayrı yazılır.
Böyle de yatılmaz ki.
8. Ki bağlacının bir işlevi de, birleşik cümlelerde yan cümleciği ana cümleciğe bağlamaktır:
“Eve geldiğimde gördüm ki musluk açık kalmış”.
Birkaç örnekte “ki” bağlacı kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki.
9. “Ya da” ayrı yazılır.
10. Soru ekleri ayrı yazılır.
11. Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılır.
12. “orada, burada, şurada” , “orda, burda, şurda” diye yazılmaz.
13. Özel isimlere getirilen çekim ekleri kesme işareti (‘) ile ayrılır.
14. Tekil özel isimlere gelen çoğul ekleri ve bunlardan sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz.
Eceler, Seraplar…
15. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: beş yüz, iki bin üç yüz beş.
16. Sayılarda kesirler nokta ile değil, virgül ile ayrılır: 13,2
17. Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine.
18. Üç nokta yerine iki nokta veya üçten çok sayıda nokta kullanılmaz.
19. Anlamca soru cümlesi olmayan cümlelerde soru işareti kullanılmaz.
20. Memleket veya köken bildiren yapım eki -lı birleşik yazılır. Örnek: İstanbullu, Amerikalı.
21. P, ç, t, k gibi ünsüzlerle biten özel adlar ünlü ile başlayan ek aldıklarına yumuşatılarak söylenirler ancak bu yazıma yansıtılmaz. Örnek: Zonguldak’ın (yazılışı), Zonguldağın (okunuşu).
Fakat özel isimlerden yapım ekleri ve çoğul ekleri ile türetilen sözcüklerden sonra gelen ekler kesme işareti ile ayrılmaz ve okundukları gibi yazılırlar: Atatürkçülüğü, Müslümanlığın vb.
22. Cami, sanayi gibi bazı Arapça kökenli sözcükler isim tamlamasında tamlanan olmadıklarında “tek i” harfi ile yazılırlar. Örnek: “Bugün camiye gittim.”
Ancak isim tamlamasında tamlanan olarak kullanıldıklarında ya “iki i” harfi ile ya da “-si” eki ile yazılmaları gerekir.
Örnek: “uçak sanayii” ve “uçak sanayisi” kullanımlarının her ikisi de doğrudur. Aynı şekilde Beyazıt Camii ve Beyazıt Camisi kullanımlarının her ikisi de doğrudur.
23. Ara yönler bitişik yazılır.
Özel bir isimden önce kullanıldıysa büyük, sonra kullanıldıysa küçük yazılır.
Kuzeydoğu Anadolu
Anadolu’nun kuzeydoğusu
24. Özel isimlerle yapılan tamlamalarda eğer dünyada bir tane olan bir şeyle birlikte kullanılıyorsa büyük yazılır. Eğer birden fazla olan bir şeyse küçük yazılır.
Ağrı Dağı, İngiliz anahtarı, Van Gölü, Hindistan cevizi
25. Türkçe’miz, Türkçe’de, Türkçe’nin vb. kullanımlar yaygın yapılan hatalardır. Doğruları Türkçemiz, Türkçede ve Türkçenin’dir. Türkçe kelimesinden sonra hiçbir ek kesme işareti ile ayrılmaz. Bu konudaki kural şu şekildedir: Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz. Türkçe kelimesi Türk özel adına getirilen -çe yapım eki ile oluşturulduğu için bundan sonra kesme işaretine gerek yoktur.
26. Kısaltmalardan sonra gelen ekler, kelimelerin açılımına göre değil, kısaltmadaki harflerin okunuşlarına göre oluşturulurlar ve kesme işareti ile ayrılırlar. Örneğin Avrupa Birliği’ndeki ifadesi AB’ndeki şeklinde değil, AB’deki olarak kısaltılmalıdır.
27. Herhangi bir kelimeye eklenen ve ünsüz harfle başlayan yapım ve çekim ekleri kendisinden önceki son harf sert ünsüz ise sert, yumuşak ünsüz ise yumuşak ünsüz harfle başlamak zorundadır: dolapta, aşçı, evde vb.
Yumuşak ünsüzle biten kelimelere b, c, d, g ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde ekin bu ilk ünsüzü yumuşak olarak kalır.
Sert ünsüzle biten kelimelere b, c, d, g ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde ekin bu ilk ünsüzü sertleşerek p, ç, t, k ünsüzlerinden birine dönüşür. Bu duruma ünsüz sertleşmesi denir: dolapta
28. Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır: apaçık, büsbütün, güpegündüz.
29. – a / -e, -acak / -ecek, -ayım / -eyim, -alım / -elim, -an / -en vb. eklerden önce gelen ünlü veya ekin geniş ünlüsü söyleyişe bakılmaksızın a / e ile yazılır.
30. İkilemeler ayrı yazılır.
31. İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır: baş başa, diz dize.
32. Çok heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında sonlarında bulunan p, ç, t, k ünsüzleri yumuşayarak b, c, d, ğ’ye dönüşür: ağaç / ağacı, kazanç / kazancı; geçit / geçidi, kanat / kanadı; başak / başağı, bıçak / bıçağı vb.
Ancak birden fazla heceli olduğu hâlde sonlarındaki ünsüzleri yumuşamayan kelimeler de vardır: anıt / anıtı, bulut / bulutu, kanıt / kanıtı, ölçüt / ölçütü vb.
Tek heceli kelimelerin sonunda bulunan p, ç, t, k ünsüzleri ise iki ünlü arasında korunur: ak / akı, at / atı, bük / bükü, ek / eki, et / eti, göç / göçü, ip / ipi, kaç / kaçıncı, kök / kökü, ok / oku, ot / otu, saç / saçı, sap / sapı, suç / suçu, süt / sütü vb.
Buna karşılık tek heceli olduğu hâlde sonlarındaki ünsüzleri yumuşayan kelimeler de vardır: but / budu, dip / dibi, gök / göğü, kap / kabı, kurt / kurdu, uç / ucu, yurt / yurdu vb.
33. Büyük harfle yapılan kısaltmalara gelen ek kısaltmanın okunuşuna göre gelir.
Türkçede ‘ka’ sesi yoktur.
TDK’ye, TBMM’ye
34. vatansever, hayvansever gibi sever içeren kelimeler bitişik yazılır.
Biraz fazla oldu sanki ama arada bir tane bile bilmediğiniz yanlışı öğrenirseniz çok sevineceğim. 🙂
35. Tıraş, kılavuz, kulüp, gardırop, doküman, orijinal, karnabahar, komodin şeklinde yazılır.
36. Tarihler yazılırken belirli bir tarihse ay ve gün adı büyük harfle başlar. Herhangi bir gün ise küçük yazılır.
15 Ağustos 1984’te doğdum.
Çarşamba günü gelirim.
37. demir yolu, hava yolu, hoş geldin, sağ ol ayrı yazılır.
Biraz fazla oldu sanırım ama bilmediğiniz birkaç tane şey öğrendiyseniz bile mutlu olurum. 🙂
mükemmelsin!
Hocam ben sayısal kökenli biriyim. Online bir ingilizce kursunda karşıma Türkçesi “ağaçların yaprakları yeşildir” diye bir cümle çıktı. Benim yanıtım geçersiz sayıldığı için sondaki yeşil sıfatının çoğul durumunu merak ettim ancak internette bir kaynak bulamadım. Neyse sorum şu: bu kullanımlardan hangisi veya hangileri doğru “yeşildirler” mi “yeşillerdir” mi yoksa “yeşiller” mi?
Teşekkürler.
Merhabalar,
Türkçe dil bilgisi kurallarına göre, cümlenin öznesi çoğul ise yüklemi tekil olmalıdır.
Buna göre de ‘yeşildir’ kullanımı doğrudur. 🙂
bir sorum olacak ece hanım..mesela hazalıma yazarken a eki ayrımı yazılır?
Merhaba,
Sanırım “uçak sanayii” örneğini yanlış yazmışsınız; “uçak sanayi” gibi görünüyor yamulmuyorsam. 🙂
Bir de Güven adlı arkadaşa verdiğiniz cevapla ilgili naçizane bir sorum var. “Cümlenin öznesi ‘cansız’ ise yüklem tekil olur; ancak cümlenin öznesi ‘canlı’ ise yüklem çoğul olur,” değil miydi o?
Çok yol gösterici olmuş. Mesleğinizden olsa gerek, en çok ihtiyacımız olup, kolay kolay doğrusunu bulamadığımız şeyleri yazmışsınız.
Teşekkür ederiz. Kaleminize sağlık efendim.
Çok teşekkür ederim Metin Bey 🙂
Aslında buna gerek kalmadı. Virgül kullanımıyla ilgili. Zira, yazdıklarınızı okumak en doğrusu olacak.
Özel isimlerin çoğul hallerinin yazılımını ararken tesadüfen düştüm sitenize. İyi de olmuş. Ne çok şey var okunacak ve zevkli şeyler gerçekten de.
Zaman buldukça okurum artık. Umarım kapanmaz. Bir çok kapanan site gördüm de ondan söylüyorum.
Sağlıcakla,
Merhaba,
Çok faydalı bir yazı olmuş, teşekkür ederim. Benim sorum “işaret etmek” kelime grubuyla ilgili. Bir şeye mi işaret ederiz yoksa bir şeyi mi? Örnekle sormam gerekirse: “fincanında beliren ağaç sembolü köklü bir aile kuracağını işaret ediyor” mu yoksa “fincanında beliren ağaç sembolü köklü bir aile kuracağına işaret ediyor” mu?
Güzel bir kız mı, bir güzel kız mı?
a beautiful girl!!
Güzel bir kız 🙂