31. İstanbul Film Festivali

31. İstanbul Film Festivali’nin başlamasına çok az kaldı. Festival, bu yıl 31 Mart-15 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Bu sene festiivalin benim için bir başka heyecanı daha var. Bir festival programı için kısa bir belgeselde oynadım. Oynamak dediğime bakmayın. Festivali uzun yıllardır takip edenlerin festival anılarını anlattığı bir bölümdü benimkisi. Ama o kadar heyecanlandım ki! Kekeledim resmen. Bir de tek çekim olup, tekrar yapılmayınca nasıl saçmaladım, diyeceklerimi nasıl unuttum bilmem. Çok heyecan verici bir deneyimdi. Güzel bir hatıra oldu. 🙂 -ne kadar saçmaladım, ne kadar heyecanlandım tam bilmiyorum ama kötü  bile olsa ben mutluyum.- Burada yer alabilmem de en önemli rol Styleboom’undu. O beni Cem Altınsaray’a yönlendirmeseydi benim haberim bile olmayacaktı. Sonra Cem Altınsaray tabii ki. Ve yönetmenimiz Şengül Samancı. İkisiyle de tanıştığım için çok mutluyum.

Gelelim festivale, bu yıl festivalde  izleyicilere 20’nin üzerinde bölümde 200’den fazla filmden oluşan zengin bir program sunuluyor. Ayrıca, ünlü konukların, usta sinemacıların katılacağı söyleşi ve atölye çalışmaları, sinema dersleri, ustalık sınıfları ve konserler de var tabii ki.

Festival programında, İKSV’nin40. yılı için hazırlanan “Sinema ve Müzik” başlıklı bölümün yanı sıra “Devrimin Filmini Çekmek”, “Yunanistan’da Neler Oluyor?”, “Bir Çin Sinema Geleneği: WuXia”, “Aile İçinde” gibi yeni bölümler ve Mark Cousins’in The Story of Film: An Odyssey / Filmin Hikayesi: Uzun ve Maceralı Bir Yolculuk adlı 15 saatlik filminin özel gösterimi dikkat çekiyor.

Filmin üstündeki yazıyı yazalı 2 haftadan fazla olmuş ama ben bu post’u tamamlamamışım. Hatta son cümlesi gelelim benim seçtiğim filmlereymiş. Ama ne film seçebildim bu sene, ne bir filme gidebildim. Geçtiğimiz hafta sonu birkaç günlüğüne kaçtığımız Çeşme ve bu hafta sonumu sabote eden açık öğretim sınavları festivalin 5 gününü yerken, hafta içi iki gün kursumu ve işten geç çıktığım günleri de ekleyince hiçbir filme gidemedim bu sene. Hüzünlüyüm. Umarım birkaç film de olsa önümüzdeki hafta izleyebilirim!

Ama festival belgeseli sayesinde tanıştığım güzel insanların yorumları ve paylaşımları sayesinde yakından takip ediyorum.

Siz hangi filmleri izlediniz bu sene festivalde? Paylaşırsanız sevinirim:)

PS: Yukarıdaki video da yazının ilk kısmında bahsettiğim video. 6. dakikanın etrafında bi yerlerde ben varım. Tek çekim olduğu için çok heyecanlandım ve kötü oldu demiştim. Çok fazla yani demişim ve çok dağınık çıkmışım ama çok güzel yine de çok sevdim. Emeği geçen herkese teşekkürler. Çok güzel bir anı oldu 🙂

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.