Dali Sergisi Fiyaskosu

Üç sene önce geldiğinde gidemediğim Dali sergisini bu sefer kaçıramazdım. Her hafta sonu yazılan kuyruk işkencesi biraz geçsin, insanlar gezsin ben de gezerim diye düşündüm. Ama böyle düşününce de son haftaya kalmış oldum. Ee, napalım sonuçta ben de bir Türk evladıyım ve yumurta kapıya gelmeden işlerimi yapmam.

26’sında bitecek olan sergiye de 25înde gittim. Ama içeri girmek için beklediğimiz süre kadar içeride duramadık bile. Beş dakikada çıktık. Tabii bileti kapıdan almayıp, biletix’ten alarak gelmek bir çözüm olabilirdi. Ama mümkün olduğunca Biletix’e hizmet ücreti ödemek istemiyorum. Gelelim sergiye…

Aslında hoşuma gidiyor son zamanlarda İstanbul’da yapılan sergilere olan ilginin artması. Bununla ilgili bir sorunum yok. Fakat keşke sergiyi yönetenler biraz daha işbilir olsalardı… Biletini her alan sergi alanına aynı anda giremeseydi, belirli sayıda insanı içeri alıp ondan sonra diğerleri içeri alsalardı. O zaman böyle bir resmin önünde 5 sıra olmazdı. İnsan gibi gezilebilirdi, eserler görülebilirdi. Fakat olmadı.

Tabii bunda halkimizin da biraz hatası var. Yogunluktan dolayı lütfen fotoğraf çekmeyin yazısı bütün duvarlarda olduğu halde, insanlar inatla her resmin fotoğrafını çekiyordu ve duvarların önünde fotoğraf çekiliyordu. Ne yazık ki çoğunun umrundan olan eserler değil, günümüzün en büyük sorunlarından olan görülme-gözükme kaygısıydı. Evet anladık, her resmin önünde fotoğrafınız var, sergiyi gezdiniz, gezdiniz de aklınızda ne kaldı çok merak ediyorum.

 

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.