Dijital Age 2011 Konferansı’ndan 🙂

Sabah ritüeliniz?
İlk iş telefona bakmak oluyor haliyle, neler gelmiş neler gitmiş şeklinde. Başka da öyle ‘ritüel’ diyebileceğim bişi yok sanırım.<

Dinlemekten bıkmadığınız albüm?

Metallica’nın tüm albümleri diyebilirim sanırım. Son dönem, eskiler hiç farketmiyor.

Okumaktan bıkmadığınız kitap?
Buna verebilecek bir cevabım maalesef yok.

Hayatınızda en gurur duyduğunuz an?

Valla sanırım okulu bitirdiğimi öğrendiğim andı. O güne kadar sanki hiç bitmeyecekmiş gibiydi, dersler, bitirme projesi, ödevler, iş derken hepsi bir anda düze çıktı.

Hayatınızdaki en unutulmaz an?

Keyifli bir hafta sonu geçirmek için gittiğimiz Şile’de havuzun dibine kafamı vurduğum o anı kolay kolay unutamayacağım. Benim için dönüm noktası olmuştu.

Bugüne kadar aldığınız en iyi tavsiye?

Kimdi hatırlamıyorum ama bir arkadaşımın “sen bu bize anlattıklarını neden blog tutup da oraya yazmıyorsun?” tavsiyesi. Hayatıma çok şey kattığı aşikar.

Yaşam mottonuz?

Bir tane yok, biri “fail harder” diyebilirim. Bir diğeri de her zaman vicdanlı olmaya çalışmak. Vicdanlı ve adil olmak çok zor iş, teraziyi karşı taraftan yana eğerken kendinize de yeteri kadar iyi davranmanız lazım.

Seyahat etmekten en zevk aldığınız yer?

İlk seyahatlerimden biri olmasının da etkisiyle Tokyo. İnanılmaz bir deneyimdi benim için. Ancak bugün sorsanız senede 1 muhakkak San Francisco’ya gitmeyi çok isterim.

Şehir içinde kaçamak noktalarınız?

Böyle yazınca kaçamak sayılabilir mi bilmiyorum? 🙂 Genelde tek başıma kalmak istediğimde evimi tercih ediyorum. Yeniköy’de Neakhora diye bir kafe var, işte orası benim için kaçamak yeri sayılabilir.

Başka bir iş yapsaydınız ne olurdu?

Arkeolog ya da astronom olabilirdim zevkle.

Gün içerisinde en çok konuştuğunuz kişi?

Böyle ayırabileceğim biri yok.

En son neye heyecanlandınız?

Apple’ın 2012 yaz aylarında piyasaya süreceği yeni işletim sistemine desem çok mu kötü gözükür? Sanırım o.

En son ne için ağladınız?
İzlediğim bir filme yanlış hatırlamıyorsam. Evet, ağlamadım ama olmadık bir yerde gözlerim çok fena doldu.

Sizin hakkınızda bilmediğimiz bir şey?

O kadar çok şey var ki hangi birini söyleyebilirim acaba? İlkokul arkadaşlarımla halen görüşürüm, en yakın arkadaşlarımın başında gelirler. Bu kadar uzun yıllar korunabilen dostluklar bu devirde pek enteresan olmayabilir ancak benim için çok kıymetlidir. Sanılanın aksine hayatımla ilgili her şeyi İnternet üzerinde paylaşmıyorum, hatta paylaşsam eminim faydasından çok zararı olur 🙂