Bu sefer Eylül nasıl geçti post’u biraz gecikti. Ekim’in ilk on beş gününü anlatmaya niyetliyken farkettim ki daha Eylül’ü yazmamışım. Hızlı hızlı geçelim bakalım 🙂
Eylül ayı başı Ramazan Bayramı tatiline denk geldiği için, Ağustos sonu ve Eylül’ün ilk günlerini Şarköy’de geçirdik.
Sonra istikametimiz tabii ki Edirne’ydi. Edirne’de sevgili arkadaşım Atakan sayesinde çok güzel vakit geçirdim. Tabii Melahat ve Arif’i de unutmamak lazım. Bir ara Edirne’yi ve Edirne’de gezilip görülmesi gereken yerleri anlatan bir post yazacağım. 🙂
Mesela Karaağaç’taki eski istasyon binası…
Kahvaltı etmek ve huzur dolu bir gün geçirmek içinse: Av Köşkü
Etrafınızda dolaşan hayvanlar eşliğinde güzel anlar geçirmeniz garanti bence.
Edirne’deki keyifli günleri bitirdikten sonra, aylardır beklediğimiz Jamiroquai konserindeydi sıra. Fakat beklediğim kadar güzel geçmedi, ses sistemi berbattı.
Konserin olduğu hafta İstanbul Fashion Week vardı, öğle arasında Niyazi Erdoğan defilesine kaçtım Tepebaşı’na. Sonra aynı gün iş çıkışı İstanbul Modern’de Küçük İskender’in çok keyifli söyleşisine katıldım.
Sonra “Adidas All Original Party” vardı Küçükçiftlik Park’ta. Orada yapılan festivalleri, konserleri seviyorum nedense. Ses sistemi iyi olduğu için belki de, Kuruçeşme’deki gibi sesler patlamıyor diye olabilir. Festivalde bana vazgeçilmez partnerim Sevcan ve sevgili kız kardeşim Sedef eşlik etti. Sophie Ellis-Bextor’i birkaç şarkı dinleyebildim, ne yalan söyleyeyim en fazla o kadar dayanabiliyorum bu kadına. 🙂 Ama Datarock grubunu ilk defa dinlememe rağmen çok eğlendim. Harikaydılar. Ve Melis Danişmend o zaten harika 🙂
Adidas Party’den çıkar çıkmaz kendimizi Bronx Pi açılış partisine Can Bonomo partisine attık. Can’ı dinlemeyi zaten çok seviyorum, yetişebildiğim kadar gitmeye çalışıyorum konserlerine:) Yine Ece’nin süper ilgisiyle keyifli bir konser dinledik Twitdayı ve KorayCaner’le.
Ve ayın en keyifli günleri… Bitanecik kardeşim Sedef’le birlikte gittiğimiz Bodrum tatili. Bu yaz tatil yapamamıştım, o kadar iyi geldi ki… 4 gün de olsa eğlendik.
Ve tatil dönüşü, Pera Müzesi’nde Dilay sayesinde tanıştığım Ceylan Ertem konseri… Çok keyifli bir konserdi bu da.
Ve diğer etkinliklerden bazılarını yazmıştım zaten, Fenerbahçe-Manisaspor maçında Damla ile izlenimlerimiz ve Sorumlu Blog projelerini de okuyabilirsiniz. Şimdi sırada Ekim ayı var.:)
Off bu postu okurken biran önce yaz gelsin, güneş açsın istedim 🙂
ben neyse ki kısı daha cok seviyorum. ama unutmustum bu post’u o günleri özlemedim diyemem 🙂