Ece’nin Gözünden Fenerbahçe – Manisa Maçı

20 Eylül 2011 tarihe geçen bir akşamdı ve neredeyse 50.000 kadın ve çocuk Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda Fenerbahçe- Manisaspor maçını izledi. Tabii ki ben de oradaydım. Hatta sabah ofise formayla gittim.:)

TFF’nin seyircisiz oynanmak üzerine verdiği cezayı değiştirerek, sadece kadınlar ve çocukların izleyebileceğine çevirmesiyle, tribünler kadınlara açıldı bu maçta. Aslında, bu durumdan kadın taraftarların maçın başlamasına çok az bir süre kala haberi olmasına rağmen verdikleri destek inanılmazdı.

Birçok insan tepki gösterdi bu cezaya, sadece kadınlara oynamanın eşitlik olmadığını, kadınların seyirciden sayılmadığını falan yazdılar. Bir nebze bunlara katılıyorum fakat maçı izlemeye giden kadınlara seviyesizce şeyler yazanları anlamıyor ve kınıyorum. Oraya giden kadın taraftarlar, her ne şekilde ne şartta olursa olsun takımını desteklemek için gitmişti.

Ve helal olsun diyorum benimle birlikte orada bulunan 50.000 kadına. Tüm dünyaya kadınların gücünü, bir takımın en kötü günlerinde bile nasıl desteklenebileceğini gösterdik!

Gelelim maç gününe, biletlerin maç günü 10-18 saatleri arası dağıtılacağının söylenmesiyle bende hafif bir panik baş göstermişti. Çünkü o saatler arasında çalıştığım için stada gidip bilet alamazdım ve kimlik olmadan başkasına bilet de verilmiyordu. Neyse ki bu saçma uygulamadan vazgeçildi ve Damla’yla stada girebildik.:)

Ama, aman allahım o ne kalabalıktı öyle. Resmen izdiham vardı içerde ve açılan tribünlerde. Bütün tribünleri açmayıp, talebe göre tribünleri teker teker açtıkları için böyle karışıklıklar yaşandı ama taraftar kadınlar güçlerini göstererek bütün tribünleri doldurdular. Bu inanılmaz bir şeydi. O kadar duygulandım ki, tüylerim diken diken oldu.

İçeri neredeyse 1.5 saat önce girdik ve bizimle beraber içeri giren taraftarlarla birlikte maç boyunca hiç susmadık. Takımlar sahaya ısınmaya çıktıklarında ilk önce sahaya çıkan Manisa kalecisi, herkes onu Volkan sandığı için bayağı bir alkış aldı:) Neyseki sonra Fenerbahçem sahaya çıktı ve hakettiği alkışı aldı. Yalnız takımda çok fazla tanımadığım isim vardı. Bekir çıktı, Orhan girdi, Gökay oynuyordu, yeniler vardı sürekli. Ziegler ve diğer yeniler daha takıma adapte olamamıştı ve bu belliydi maç boyunca. Bir de ben en çok Lugano’nun yokluğunu hissettim maçta 🙁

Her şey çok güzel gidiyordu, yalnız tezahürat yapma konusunda çok acemiydik çok. Herkes ayrı telden çalıyordu. Özellikle Sarı-Lacivert, Şampiyon-Fener! tezahüratında çok zorlandık. Anonsları yapan adam bir uyum yakalayabilmemiz için çok uğraştı. Migros Sarı, Telekom Lacivert, Fenerium Şampiyon, Maraton Fener desin diyordu. Ancak kimse hangi tribünde olduğunu bilmediğinden, bir türlü bunu yapamadık. Sadece bir an devre arasında öğrendi tribünler, fakat maç başlayınca yine hangi tribün olduklarını unuttular 🙂 En çok “Haydi Fener haydi Fener haydi… Tam zamanı tam zamanı şimdi” , “Burası Kadıköy burdan çıkış yok” ve “İşte taraftar işte şampiyon” diye tempo tutuldu.

Bilenler bilir benim ne kadar fanatik Fenerbahçe’li olduğumu ve basketbol dahil maçları kaçırmadığımı, şunu söylemeliyim ki en çok güldüğüm ve eğlendiğim maç bu oldu. Özellikle bu tezahürat kısmında çok eğlendim. Zaten pozisyonlardan anlayarak izleyen yoktu. Yalnızca, Volkan topu her tuttuğunda bir çığlık bir kıyamet. Bir an seyircilere dönüp selam vereceğini bile düşündük Damla’yla.:)

Gelelim maç yorumlarıma: İlk yarıda özellikle o kadar kötü oynadık ki, çok hayalkırıklığına uğradık… Ama takım yorgundu bunu da göz önüne almak lazım. Yine de 41. dakikada Dia’nın golüyle coştuk. Fakat ikinci yarıda Bilica gerizekalısı yüzünden berabere oldu skor. Hep bir gol atarız umudunu yitirmesem de dakika 90’a geldiğimizde hala atamamıştık. Fakat hakem +4 dakika uzatma verince tekrar bir umutlandım. Ve beklenen gol nöbetçi golcümüz Semih’ten geldi. Bütün tribünlerde büyük bir sevinç vardı, görülmeye değer!

Fakat hakem! golü ofsayt gerekçesiyle saymadı. Ofsayt olmamasına rağmen! 2 puanımızı resmen yediler. Bir takımın üstüne bu kadar da gelinmez ki.

Bu yazıyı Kayseri maçının ardından yazıyorum ve üç gün önce oynadıkları maça rağmen yine de aslanlar gibi oynayıp deplasmanda 11. galibiyetini alan Fenerbahçe’me bize bu duyguları yaşattığı için teşekkür ediyorum.

İyi ki Fenerbahçeliyim.:)

Diğer videolar için: http://www.twitvid.com/videos/eces

 

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.