Bütün yazı, sahilden post’lar yazarak geçirmek isterdi gönül aslında, ama ilk defa yaz mevsimini çalışarak geçiriyorum. Yazın çalışıp, İstanbul’da kalmaya alışık olmayan bünyemi sıcak, nemli, yaz İstanbul’una adapte edebilmek için bol bol gezmeye verdim kendimi.
İstanbul’da yaz aylarında festivaller açısından çok civcivli olduğu için nereye yetişeceğimi, hangi konsere gideceğimi şaşırdım… Temmuz başlarında beni yakalayan gribe rağmen de fena gezmedim hani 🙂 Ama grip de benimle geldi, peşimi bırakmadı. 1.5 aylık bir beraberliğimiz var kendisiyle. Bu hafta geçeceğini ve doğum günümde beni yalnız bırakacağını umuyorum.
Ayın başında ilk festivalimiz Efes Pilsen One Love’dı. 2-3 Temmuz günlerinde Santral İstanbul’daydık. (Geçen seneki One Love yazımı okumak isterseniz de: şurada.) Bu sene festival geçen senekinden çok daha kalabalıktı, konserler daha iyiydi ama çok kalabalıktı çook. Sevcan‘cımla gittik, ama herkesler oradaydı. Bi’ oradaydım, bi’ burada.
Kimler yoktu ki konserlerde… İstanbul’daki konserlerini neredeyse hiç kaçırmadığım Model grubu.
Manic Street Preachers -iyiydi-
Neşeli Millis -çok eğlenceli bir grup-
İki günlük festival yorgunu ben.
Ve festivalin bence yıldızları: Suede
5 Temmuz’da çok sevgili kız kardeşimle Elton John konserine gittik. Hayatımdaki gittiğim en güzel konserlerden biriydi. Özellikle ses düzeni çok iyiydi Küçükçiftlik Parkı’nda. Ölmeden Elton John’u canlı izlediğime çok memnunum. Ama Candle in the Wind’i söyleseydi daha da bir mutlu olarak ayrılacaktım konser alanından.
17 Temmuz’da bir günlüğüne de olsa Rock’n Coke’a gittim. Kombine kamplı biletim olmasına rağmen gidemedim. Ertesi gün arabayla tek başıma ilk maceralı yolculuğuma çıkmış oldum. Giderken çok kolay gitmiş olsam da, dönüşüm o kadar kolay olmadı ve TEM’i bulamadığım için tarlalı yollardan geçerek yolumu bulmaya çalıştım. Travis ve Moby’i feda edip erkenden eve ulaşmaya çalışmama rağmen, Çatalca-Bahçelievler arası 2 saat sürdü. 🙂
Skunk Anansie ve Skin’in sahnesi muhteşemdi!
Ve tarihler 20 Temmuz’u gösterdiğinde, geçen sene en çok eğlendiğim konser olan Ozan Doğulu konserindeydik kardeşimle. Ama bu sefer geçen seneki kadar eğlenceli değildi. Ama yine de çok güzeldi.Yeni albümde üstte fotoğrafını paylaştığım Murat Boz var. Kenan Doğulu’nun bir şarkısını söylemiş ama hangisi olduğunu hatırlamıyorum. Sadece Murat Boz’u pek beğenmezdim ama bu konserde “Pembe ceket bir erkeğe bu kadar mı yakışır” dediğimizi falan hatırlıyorum 🙂
Okan Bayülgen, 130 Bpm Allegro’da Barış Manço’nun AYI şarkısını söylemiş.
22-25 Temmuz arasını yazlıkta geçirdim. Long weekend yaptım tatilim olmadığı için.
Sonra dönüşte beni yine Kuruçeşme’de Gülben Ergen konseri bekliyordu. İki senedir vazgeçilmezim oldu, Gülben Ergen’i tanıdığımdan beri onun da olduğu gibi. Fettah Can bu sene de Kuruçeşme’nin konuklarından biriydi. Yeni albümden şarkılar söylendi, yeni klip paylaşıldı. Çok keyifliydi çok. Konsere biraz erken gidip, Meral, Nilay, Betül ve GEFC ile vakit geçirmek de çok güzeldi. Orada herkes aile gibi artık, çok samimi… Konser sonunda kulis sohbetleri de çok keyifliydi. Yeni insanlar tanındı, yeni arkadaşlıkların temeli atıldı. Gecenin sonunda da yüzümüzde tatlı bir tebessüm kaldı.
Fantastic site. Lots of useful info here. I’m sending it to several pals ans also sharing in delicious. And naturally, thanks in your effort!