Daha önce geliyor diye yazmıştım Cirque du Soleil – Saltimbanco‘yu. Geldiğinde gidip izlememek olmazdı. Sevcan‘cımın da isteği ve desteğiyle gittik, izledik. Gülru’yu da unutmayalım.:)
Soğuk bir İstanbul gecesini seçmiştik gösteri için, farklı yerlerden geldiğimiz için Abdi İpekçi’nin önünde biraz bekledim kızları, neyse ki buz tutmama ramak kala geldiler ve biletlerimizi alıp içeri girdik. Bir de ne görelim bizim yerimize oturmuş turistler! Burası bizim diyoruz, ısrar ediyorlar. Biletleri gösteriyoruz, hala ısrar ediyorlar. En sonunda kalktılar, hem de bizim oturacağımız koltukların üstüne basa basa arka tarafa geçtiler. Biletlerin üstünde sıra ve numaralar yazılı, biletleri okumayı bilmiyorlar mı anlamıyorum ki? Bir de çoluk çocuk gelenler vardı, onları hiç sormayın. Çocuklar sıkıldıkça eve gidelim diye ağladılar kabus gibi.
Neyse bu sıkıcı anları geçip, gösteriye gelelim.
Rengarenk bir gösteri Cirque Du Soleil – Saltimbanco. Kıyafetlerin renkleri, parlak parlak canlı renkler. Eee, Güneş Sirki bu parlaması lazım 🙂 İlk sahneye çıktıklarından itibaren renkli jelibonları anımsattılar bana.
Yalnız şöyle bir durum var, gösterinin ilk yarısında da öyle sıkıldım, öyle sıkıldım ki anlatamam. En iyisi uzun uzun anlatmamak sanırım. Sadece şöyle söyleyeyim, ben pandomim sevmiyormuşum. Öyle uzun, öyle gereksiz bir pandomim gösterisi vardı ki… Sonra ilk yarı bir de davul ve ip çevirme gösterisi vardı o da çok alakasız ve uzundu. Topları çeviren adam vardı bir tane, o iyiydi bu kısımda ama ona da 20 dakika top çevirttiler. Aman Allah’ım bu muydu gösteri derken ara verildi, etrafımızdakiler de bizimle aynı fikirdeydi.
Bu arada gösteride acıkan bünyelerimiz için arada patlamış mısır alalım dedik, ama patlamış mısır 10 liraydı. Kaç kilo mısır alınır o paraya, bu düpedüz soygun dedik almadık. 🙂
Sonra ikinci yarı başladı. Havada uçan akrobatlar, tek el üstünde duran, tek vücut olan adamlar, trapezciler derken bütün numaraları ikinci yarıya sakladıklarını anladım. Bir de seyirci gösterisi vardı ki, o çok eğlenceli oldu. Seyircilerin içinden seçtikleri adam çok eğlenceli olduğu için bu kadar eğlendim sanırım o kısımda. 🙂 Salıncakta sallandıktan sonra insan kulelerinin üstüne atlayan akrobatlar favorim oldu gösteride. Gerçekten çok iyilerdi.
Şarkıcılar ve müzik grubunu es geçmemek lazım, onlar da oldukça iyiydi. Müzik olmasa bu gösteri bu kadar etkileyici olmazdı. Gitaristler çalarken bir arada, kendimi Joe Satriani dinliyor sandım. Kadın şarkı söylerken nerden geliyor bu ses diye sahneyi aradım…
Kısacası, hazır Türkiye’ye gelmişken tüm dünyada milyonlarca kişinin izlediği bu gösteriyi izlediğime memnun oldum. İlk yarının sıkıcı ve beklentiden uzak olmasını da ikinci yarının güzelliğiyle kapadım 🙂
Ahh neyse ki 2. yarı ile kurtarmışsınız günü 🙂 Ben de hep duyuyorum ismini, gidecektim de ama son anda çıkan işim dolayısıyla gidemedim. Artık kısmet 🙂
Daha bi hafta var bitmesine. Gidebilirsin belki 🙂
bu arada ikinci yari olmasa zaten içime otururdu bilet parasi hehe
Hadi ya aynı yerdeydik desene bu gece yani .)
http://www.stildirektoru.com/2011/02/cirque-du-soleil-geliyorum-z-nostalji.html
ama ben 24’ünde gittim 🙂