17 Şubat Perşembe akşamı film festivalinin ilk galası olan Black Swan / Siyah Kuğu’daydık. Siyah Kuğu, Amerikan yapımı fantastik bir dram. 5 dalda Oscar adaylığı olan film birçok ödül aldı ve almaya devam edecek gibi görünüyor. Türkiye’de 25 Şubat’ta gösterime giriyor.
Filmin yönetmeni Requiem for a Dream’den tanıdığım Darren Aronofsky. Başrollerde ise Natalie Portman, Winona Ryder, Mila Kunis, Vincent Cassel, Sebastian Stan, Toby Hemingway, Janet Montgomery, Barbara Hershey, Ksenia Solo var. Ben filmi izlerken Beth rolünde Winona Ryder ‘in oynadığını farketmemiştim. Hiç benzetememişim demek ki. Bu yazıyı yazarken kadroya baktığımda ismini görünce farkettim. -Çok ayıppp!!!-Bu koyduğum fotoğrafta gayet net aslında. Ama filmde bu sahneler daha karanlıktı.
Buradan tabii ki filmin konusunu anlatmayacağım, sadece benim film hakkındaki düşüncelerimi paylaşacağım. Konuyu merak edenler zaten internetten okuyabilirler veya fragmanını izlerler 🙂
Görüntüler gerçekten güzeldi. Gerilim öğelerini çok iyi yansıtıyordu. Bazı sahnelerde bütün salon gerildi. Fakat benim gibi film izlerken çok fazla sıkıntıya gelemeyip, biraz daha rahatlamayı seviyorsanız bu film size göre değil. Bana göre de değildi. Natalie Portman’ı sevmediğimden ön yargıyla mı gittim bilmiyorum. Ama yine de son sahnelerde Black Swan sahnesinde gerçekten çok iyiydi. Bunu inkar edemem. Ama Oscar alır mı bilemiyorum, o kadar da değil. Çünkü Mila Kunis de bayağı iyiydi.
Bir de Nina’nın annesi vardı ki, o olmasa zaten film çok eksik kalırdı.
Filmde üzerinde fazla durulan konulardan biri de cinsellikti. Balenin yönetmeninin, Nina’nın cinselliğini açığa çıkarmasına neden olacak sözlerini vurgulamasından sonra, Nina’nın kendini bulmaya çalışmasını anlatması açısından gerekliydi de bu sahneler aslında.
Mükemmel olmak iyi midir? İnsan sürekli mükemmel olmaya çalıştığı zaman kendinden neler kaybeder? Fazla hırs zararlı mı? Keskin sirke küpüne zarar gibi cümlelerin hayat bulduğu bir film olmuş.
Son olarak şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Filmin müziklerini Clint Mansell’in yapmış olması film için büyük bir şans, müziksiz hiçbir anlamı olmazdı ki…
Kraliçeye sevgiler:) Yazı tek seferde okunacak kadar akıcı ve ben de Cirque Du Soleil’e yazacaklarımızı dört gözle bekliyorum. Seninle içerik aynı tarz farklı olayını çok seviyorum ben:)
Ahhh ben de bu akşam izleyeceğim, çok merak ediyorum. Beklentim büyük bakalım 🙂
yorumlarını merakla bekliyorum canım 🙂