Moda Dolu Günler

Son yıllarda İstanbul, geçtiğimiz yıllardan çok daha fazla moda etkinliğine ev sahibi olmaya başladı. Ve benim algıda seçiciliğimin değişmesinden midir bilinmez çevremde ne kadar fazla modayla ilgilenen insan olduğunu keşfetmeye başladım. Bu da gayet keyifli oldu 🙂

25-28 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen İstanbul Fashion Week kapsamında birçok ünlü modacımızın defilesi oldu. Ben çalıştığım için defilelerin hepsine katılamadım, sadece Argande defilesine katılabildim. Defilelerle ilgili ayrıntılı yazıları StyleBoom’un blogundan okuyabilirsiniz. Benim katıldığım Argande defilesi ise, Türkiye’de moda endüstrisinde tek sosyal sorumluluk projesiydi. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ortaklığı ve İsveç Uluslararası Kalkınma İş birliği Ajansı finansmanıyla yürütülen, moda tasarımcıları ve MUDO’nun desteğiyle yaratılan Argande markasının 2011 ilkbahar-yaz koleksiyonunu izledim. Hatice Gökçe’nin marka koordinatörlüğünde, Alex Akimoğlu, Aida Pekin, Günseli Türkay, Rojin Aslı Polat gibi tasarımcıların kıyafetleri ve aksesuarları Güneydoğulu kadınlar tarafından üretiliyor ve onlara istihdam olanağı sağlanıyor. Bu güzel bir şey. Takdir ediyorum 🙂

Bir başka etkinlik “Hüseyin Çağlayan: 1994-2010” başlıklı sergisiydi, 15 Temmuz-24 Ekim tarihleri arasında İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri’nin (İTKİB) organizasyonu ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın katkılarıyla, İstanbul Fashion Week 2010, İstanbul Moda Akademisi (IMA), İstanbul Modern ile Londra Tasarım Müzesi işbirliğiyle gerçekleşti. İstanbul Modern’de gezip görme şansına eriştiğim sergi çok güzel ve etkileyiciydi. Bu sergiyi gezerken ve defile videolarını izlerken başka bir boyuta geçmiş gibi hissettim resmen. Videoların birinde Bennu Gerede oynuyordu, senaryosu Hüseyin Çağlayan’a ait olan çalışma çok sürrealdi fakat ilgimi çekti ve sonuna kadar izledim.

Bu sergiyi gezdiğim günlerde ayrıca Hüseyin Çağlayan’ın seçtiği filmler gösterildi İstanbul Modern Sinema’da. Fashion Forward adı altında beş moda filmi gösterildi. Ben bunlardan ikisini izleyebildim. Aslinda hedefim hepsini izleyebilmekti fakat iki kere geç kaldım ve filmleri kaçırdım. Ama Şahane Macera ve Yoldaş Modası adlı filmleri izledim.

Yoldaş Modası belgesel niteliğinde bir filmdi. Almanya henüz birleşmemişken Doğu bloğunda yaşayan ve mankenlik yapan yönetmen Marco Wilms’in 20 yıl sonra eski arkadaşlarını toplayarak bir moda partisi vermeye çalışmasını anlatıyordu. Modayla birlikte gelişen karşıt grupların radikal yaşamlarını, avangard tiyatroları anlatan enteresan bir filmdi.

Diğer filmim ise Şahane Macera.1957 yapımı, orjinal adı Funny Face. Başrolünde Audrey Hepburn var. Çok güzel bir müzikal izledim. Kıyafetler her şey çok güzeldi. Zaten müzikalleri çok severim. Tek başıma gidip izlediğim bu filmden çok zevk aldım. Bulabilirseniz, izlemediyseniz mutlaka izleyin derim ben.

Vee Fashion Night Out gecesi. İstanbul’un modaya ne kadar aç olduğunu kanıtlayan gece. Şehrin üç noktasında Nişantaşı, Bağdat Caddesi ve İstinye Park’ta gerçekleşen, trafiğin felç olmasına neden olan etkinlik. Biz de hem İstinye Park’a hem de Nişantaşı’na gittik. Senem, Yeşim ve çok sevgili kız kardeşim Sedef ile birlikte. Kalabalıktan mağazalara bakmak imkansızdı. Nişantaşı’nın en güzel kısmı Network mağazasında Ozan Doğulu’nun dj’lik yapmasıydı ve bir de kahve içip de gidelim bari derken Starbucks’ta, Twitter’dan tanıyıp, tanışınca da çok sevdiğim StyleBoom, TwitDayi, Koray Caner, Ceren Yalçın, Deniz Eslek‘le karşılaşmaktı. 🙂 Geceden hatıra olarak dayının çektiği şu fotoğraf kaldı:

İştee böylee 🙂

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.