Bir Yaz Daha Geçti…

Bu post’u yazmayı çok önceden düşünmüş olsam da bir türlü başlayamadım. Ama sonunda yazıyorum. Yaz bitti, sonbahar geldi. Ben “Yazın neler yaptım?” postu yazamadım. Neyse kısmet bugüneymiş.

Artık iyiden iyiye havalar soğumaya başladı, hatta sonbahar geldi diye sevinemedim bile. Çünkü direkt kışa geçtik. Kışı da seviyorum aslında ama en sevdiğim mevsim: Sonbahar.

Ben de bu soğuk günlerde biraz yaz esintisi yaratıp, yazın neler yaptığımdan biraz bahsedeyim dedim:)

Bildiğiniz gibi Mayıs sonuna doğru dergideki işimden istifa etmemden dolayı, şöyle uzunnn, güzelll bi’ yaz tatili yaptım. Tatilimi genelde Şarköy’de yazlıkta annem ve babamla geçirdim. Çok güzel dinlendim. Arada İstanbul kaçamakları yaptım. Gittim geldim, gittim geldim. Arada Kırkpınar Şenlikleri’ni kaçırmamak için de bir Edirne kaçamağı yaptım. Her sene olduğundan daha da kalabalıktı sanki bu sene, ama eski keyfi yoktu. Çocukluğunu Edirne’de geçirmiş biri olarak yine de orada olmak keyifliydi.

Haziran sonu İstanbul’a gelmemin amacı 4 Temmuz’daki İstanbul Caz Festivali kapsamındaki Caz Vapuru’ydu. Gülçin’cim ve Eren’le beraber çok güzel bir gün geçirdik. Yalnız Anadolu Hisarı’ndaki molamız sırasında gittiğimiz balıkçı bizi biraz sinir etmişti servisiyle o kadar. Yoksa dolaşırken yediğimiz lokmaların falan tadı hala damağımızda. Vapurda yaşadığım enteresan bir olayı da anlatayım hazır yeri gelmişken. Vapurun dış kısmında oturduğumuzdan mıdır bilinmez, müziğin sesi bize kadar ulaşmıyordu. Ben de Twitter’dan @istcazfest’e vapurun dışına sesin gelmediğini yazdım. Ve anında sesi yükselttiler. Ardından da “Umarız şimdi daha iyi geliyordur” yazdılar. Böyle çabuk cevap ve sonuç beklemiyordum. Ama sosyal medyanın gücü. 🙂

3 Temmuz’da da Tünel Şenliği vardı. Hazır İstanbul’dayken onu da kaçırmayalım dedik. Tünel Şenliği’yle beraber günün geri kalanını Miss Pizza, Asmalı Kafe Pi ve Araf’ta geçirdik. Çok keyifli bir gündü Melih, Ceren ve Emrah ile beraber 🙂 Bu etkinlikleri bitirir bitirmez soluğu yine Şarköy’de aldım ve Şarköy ekibimle Moonlight, Deep Blue gecelerinde şarkılara eşlik ettik. Kutman Şarap Müzesini ve mahzenlerini gezdik. Kayra, Gülor ve bilimum şarap üretim yerlerini dolaştık. Şarap memleketinde olunca durum böyle oluyor 🙂 Her yazımızı beraber geçirirken bu yaz daha da bir kenetlendik. Güzel oldu.


Sonra tekrar İstanbul. Bu sefer Adana’dan Aytün’üm geldi diye. Her sene beraber yaptığımız tatili yapamasak da, İstanbul’da güzel güzel gezdik. Arada bir de Meryem’cimle yine Caz Festivali kapsamında, biletlerini aylar öncesinden aldığımız Lisa Ekdahl konserine gittik. Fakat sonuç tam bir hayalkırıklığıydı. Albümlerinden dinlediğimiz Lisa değildi. Sevemedik.

Off ne çok gezmişim. Biraz uzun bi’ post oldu. Daha Temmuz’u bile bitiremedim. Ağustos ve Eylül için bir tane daha yazmak gerekecek.

🙂

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.