Bu hafta gösterime giren 2 yabancı film, iki de Türk filmi var. Türk filmlerinden biri Adını Sen Koy, diğeri Abimm. Yabancı filmler ise Dönüşüm ve Zamanın Tozu.
Gazeteci-yazar Tuna Kiremitçi’nin yazıp yönettiği Adını Sen Koy‘un başrollerinde Melis Birkan, Ali İl, Cemal Toktaş ve Ahmet Mümtaz Taylan‘ı görüyoruz. Filmin konusu şöyle: Can (Ali İl), delice sevdiği Aybige (Melis Birkan) ile bir hafta sonra evlenecektir. Ama hayatının kadınını çocukluk arkadaşı Ilgaz (Cemal Toktaş)’la tanıştırdığında, garip bir şey olur: Ilgaz’ın Aybige’ye karşı tutumu, şaşılacak kadar soğuktur. En güvendiği arkadaşının bu tavrı, Can’ın nişanlısından kuşku duymaya başlamasına, Aybige’nin de huzursuz olmasına yol açar. Ama Ilgaz’ın intihar saplantılı ağabeyi Harun (Ahmet Mümtaz Taylan) çıkagelince, olayların seyri birdenbire değişir. Beklenmedik sırların açığa çıkmasıyla nikâhtan önceki son hafta Aybige, Can ve Ilgaz için hayatlarının sınavına dönüşecektir. (Kişisel not: Açıkçası Tuna Kiremitçi’nin yönettiği ve başrolünde Melis Birkan’ın yer aldığı bu film benim ilgimi hiç çekmiyor. Melis Birkan’ın oyunculuğuna dayanamadığım için dönem dizilerini sevmeme rağmen “Bu Kalp Seni Unutur mu?” ‘yu da izleyemiyorum. Ayrıca Tuna Kiremitçi’nin eserlerini de pek başarılı bulmuyorum. Yönetmenliğinin nasıl olacağını merak etmiyorum.)
Abimm, yönetmenliğini Şafak Bal‘ın yaptığı bir film. Başrollerinde Mustafa Üstündağ ve Levent Üzümcü‘yü görüyoruz. Ayrıca Haldun Boysan ve Selen Seyven‘i de görüyoruz. Bol aksiyonlu, komedisi ve ağır da dramı olan bir aile filmi. İzleyicileri acıklı bir komedi bekliyor. Filmin fragmanında bazı sahnelerde bir “Babam ve Oğlum” havası sezdim. Muroseverlerin izleyeceği bir film. Ama ne yazık ki, çok güzel Türk filmlerinin gösterime girdiği bu günlerde bu film de izleyeceğim filmler arasında yer almıyor.
Dönüşüm / Ne Te Retourne Pas filminin başrolünde çok güzel iki kadını görüyoruz. Sophie Marceau ve Monica Bellucci. Diğer rollerde ise Andrea Di Stefano ve Thierry Neuvic‘i görüyoruz. Psikolojik-dram tarzında olan filmin konusu şöyle: Evli ve iki çocuklu bir yazar olan Jeanne’ın bedeni değişmeye başlamıştır ama etrafındaki hiç kimse bunun farkında değildir. Ailesi onun korkularını, yeni kitabını yazmakla ilgili stresine bağlasa da, Jeanne daha derinlerde başka bir şeyler olduğunu bilmektedir. Annesinin evinde bulduğu bir fotoğraf onu İtalya’da bir arayışa sürükler.
Gelelim bu hafta gösterime giren son filmimize: Zamanın Tozu. İlk olarak Film Ekimi’nde gösterilen film, şimdi de sinemalarda. Yunanistan, İtalya, Almanya, Rusya ortak yapımı olan film, büyük sinemacı Theo Angelopoulos‘un uzun süredir beklenen son eseri, Ağlayan Çayır‘la başlayan üçlemesinin ikinci filmi. Yunan asıllı Amerikalı yönetmen A, Roma’da hem kendisinin hem ailesinin öyküsünü anlatan bir film yapmaktadır. Öykü, İtalya, Almanya, Rusya, Kazakistan, Kanada ve ABD’de geçmektedir. Öykünün kahramanı Eleni, aşkın mutlak olduğunu iddia eder, mutlak aşka teslim olur. Film, aynı zamanda, Stalin’in ölümünden Watergate skandalına, Vietnam savaşından Berlin duvarının yıkılışına, son elli yılda 20. yüzyıla damgasını vurmuş olaylara ve sonsuz tarihe doğru bir yolculuktur. Filmin kahramanları, bir rüyadaymış gibi hareket ederler. Zamanın tozu, anıları karıştırır. A, onları arar ve şimdiki zamanda yaşar.
Bu hafta filmlerimiz bunlar. İyi seyirler hepinize.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
I see a lot of interesting posts on your blog. You have to spend a lot
of time writing, i know how to save you a lot of time,
there is a tool that creates high quality, google friendly articles in couple of seconds, just
type in google – k2 unlimited content