Ece’nin Vizörü Geçen Hafta

İki haftadır sinemalarda Türk filmleri hakimiyet kurmuş durumda. Gösterime giren 10 filmin 5’i yerli yapım. İncir Çekirdeği, Aşk Geliyorum Demez, Mezuniyet, Coco Chanel’den Önce, Kıskanmak, Yasak Bölge 9 geçen hafta gösterime girenler. Bu haftaki filmler ise; Bornova Bornova, Suluboya, Turnuva ve 2012

İncir Çekirdeği, çekimleri Mardin’de gerçekleştirilen bir film. Yönetmeni Selda Çiçek‘in ilk uzun metrajlı filmi. Başrollerini Özgü Namal, Veysel Diker, Barış Çakmak ve Derya Durmaz paylaşıyor. Mardinli bir ailenin bir gününü konu alan filmde; yedi yıl önce, ailenin askerden gelen oğlu Celil, gittikleri piknik sırasında mayına basarak ölür. Kendini sorumlu hisseden ablası Delal de bir süre sonra intihar eder. Heda, ölen ablasının kocası Nazif’le evlendirilmiş ve onların küçük kızları Suham’a annelik yapar. Filmde, insan yaşamının değersizliği incir çekirdeği metaforu ile sorgulanıyor.

Mezuniyet
‘e gelince, zenginlerin okuduğu bir lisede okuyan Umut ve arkadaşları, bir yıl önce intihar eden arkadaşları Polat’ın ardından toparlanamamışlardır. Hepsi mezuniyet gecesini bir yüzleşme ve veda olarak görmektedir. Varoş bir mahallede yaşayan Aykut ise mezuniyet gecesinde arkadaşlarının zoruyla babasının arabasını çalmaya karar verir. Kader bu gece on dokuz gencin hayatını dönüşü olmayan bir şekilde kesiştirecektir. Filmin başrollerinde Engin Altan Düzyatan, İlker Ayrık, Aykut Oray, Ümit Erdem ve Haldun Boysan‘ı görüyoruz.
Coco Chanel’den Önce ise, şöyle bir baktığımda sırf Audrey Tautou ve filmdeki kostümler için izlenebilecek bir film gibi gözüküyor. Yetimhanede başlayıp, kabare şarkıcılığına uzanan daha sonra da dünyanın en önemli modacısı olma yolunda ilerleyen, masal gibi bir hayatı anlatıyor film. Gerçek adı Gabriella Chanel olan Coco Chanel’in Paris’e taşınmadan ve ünlü olmadan önceki yaşamından kesitleri sergileniyor. Chanel’in ölümünün 38. yılında, Chanel için yapılan ikinci film aslında bu. Diğer film Büyük Aşk adında gösterime girmişti. Bir yılda iki Chanel filmi bakalım buna tepkiler nasıl olacak.

 

Aşk Geliyorum Demez, başrollerinde Tolgahan Sayışman ve Bergüzar Korel‘in olduğu bir romantik komedi. Klasik Türk filmlerinin zengin kız fakir erkek aşkı senaryosunu, Hollywoodvari bir tarzda çekmiş yönetmen Murat Şeker. Çapkınlığı ile ünlü Ali Mahmutpaşa’da bir han esnafının oğludur. Bir gün bir müteahhit hanı satın alır. Planı yıkıp yerine alışveriş merkezi yapmaktır. Bunun üzerine, esnaf toplanarak bir plan yapar. Ali, zengin müteahhidin güzel ve yardımsever kızı Gözde’yi kendine aşık ederek hanı yok olmaktan kurtaracaktır. “Aşk Geliyorum Demez” ‘de ayrıca, Zeki Alasya, Altan Erkekli, Sarp Apak gibi isimler önemli yan karakterlere can veriyorlar. Fakat bu karakterlerin hemen hepsi bir karakter olmaktan ziyade tipleme niteliğinde.

Yasak Bölge 9, yapımcılığını Peter Jackson ve yönetmenliğini ise Neill Blomkamp‘ın yaptığı Yasak Bölge 9 bilim-kurgu tarzında bir film. Dünyamıza yaklaşık 30 yıl önce gelen uzaylılar Güney Afrika’da etrafı çevrili, sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı bir bölgede yaşamaya zorlanmaktadır. Multi National United isminde çok güçlü bir şirket bu uzaylıları çok zor şartlar altında adeta birer köle gibi çalıştırmaktadır. Ancak uzaylıların farklı bölgelere doğru yönelmeye başlamasıyla birlikte işler kontrolden çıkacaktır. Bilim-kurgu severler tarafından yüksek puanlar verilen bu filmi ben de bilim-kurgu severlere tavsiye edebilirim. 
 
Geçen hafta gösterime giren filmlerden sonuncusu Kıskanmak. Kıskanmak benim favorim. Zeki Demirkubuz‘un çektiği bir dönem filmi. Hem dönem filmlerini hem de Zeki Demirkubuz’u sevdiğim için bu hafta kendim için gidilmesi gereken film olarak bunu seçiyorum. Geçen hafta gösterime girdi fakat gidemedim. O yüzden bu haftaya ertelemiş bulundum. Filmin başrollerinde Hasibe Eren, Serhat Tutumluer, Berrak Tüzünataç, Serdar Orçin ve Nergis Öztürk var. Berrak Tüzünataç’ın Zeki Demirkubuz tarafından bu filme nasıl seçildiğini merak ediyorum açıkçası. Fakat filmi izlemeden önyargılı davranmak istemiyorum. Kıskanmak, 1930’lu yıllarda Zonguldak’ta geçiyor. Çirkin olan Seniha’nın güzel yengesi Mükerrem’e karşı hissettiği kıskançlık duygusu üzerine kurulu olan filmde, bir adamın iki kadın arasındaki anlaşmazlık karşısında nasıl kalakaldığını da gözler önüne seriyor. Film, İstanbul’dan Zonguldak’a gelen genç bir çiftin kişisel dünyasındaki gelgitler üzerine kurulu. Maden mühendisi Halit ve güzel karısı Mükerrem’in tekdüze yaşamları, onlarla birlikte kalan Halit’in çirkin kız kardeşi Seniha’yla daha da sıkıcı olmuştur. Zonguldak sosyetesinin ilgisini çeken bu aile, bir süre sonra trajik bir hikâyenin baş kahramanları haline gelecektir. 
 
Bu hafta gösterime giren filmlerden Bornova Bornova‘dan bahsederek başlayayım. Damla Sönmez ve Öner Erkan var başrollerde ve film Altın Portakal’dan da “En İyi Film” ödülüyle döndü. Erotik fanteziler yazarak geçimini sağlayan felsefe doktora öğrencisi Murat, Salih’in çocukluk arkadaşıdır. Hakan’a, Salih ve Özlem arasında geçen ve erotik fantezi olarak kullandığı bir olayı anlatır. Hakan, hayalkırıklığına uğramış ve kafası karışık olarak anlatılanların tamamını öğrenmek için Özlem’in evine doğru yola çıkar. Özlem ise Hakan’ı görünce ondan korkar. Ancak hiçbir şey anlatıldığı gibi değildir. Olaylar buradan sonra gelişir.
 
Cihat Hazardağlının yönettiği ve Sarp Alemdaroğlu, Haluk Bilginer, Savaş Dinçel ile Cansel Elçin‘in oynadığı The Watercolor – Suluboya, Resme çok yetenekli olan 12 yaşındaki Marco’nun hayalleri, babasının onu bir gün üç sokak ressamı ile tanıştırmasıyla bambaşka bir boyuta geçer. Marco, ressamların birlikte büyüttüğü 18 yaşındaki resim öğretmeni Lorella’ya aşık olur fakat Lorella suluboya resmi küçümseyen bir sanat koleksiyoncusuna aşıktır. Marco geleceğin en büyük suluboya koleksiyoncusu olmak için bulduklarını biriktirmektedir.
Turnuva, iki haftadır gösterime giren filmlerden tek aksiyon dolu olanı. Başrollerinde Ian Somerhalder (Lost dizisinin Boone’u), Kelly Hu, Robert Carlyle, Ving Rhames var. Turnuva adından da anlaşılacağı gibi bir turnuvayı konu alıyor. Ancak bu pek öyle bildiğimiz türden bir turnuva değil. Dünyanın en acımasız 30 katilinin buluştuğu bir turnuva. Bakalım kim kazanacak?
 
Bu haftanın da öne çıkan filmi 2012. Büyük bütçeli felaket filmlerinin değişmez yönetmeni Roland Emmerich yine benzer bir yapımla beyaz perdede. Bazı teorisyenlere göre 21 Aralık 2012 tarihinde dünyanın sonunun geleceğini öngören Maya medeniyetinin bu öngörüsünün doğru çıktığı bir geleceğin anlatıldığı 2012 adlı filmde insanların hayatta kalma mücadelelerine tanık oluyoruz. Filmin kadrosu da oldukça sağlam: John Cusack, Thandie Newton, Woody Harrelson, Amanda Peet, Danny Glover, Oliver Platt ve Chiwetel Ejiofor ilk göze çarpan isimler.
Bu hafta da sinemalarda bunlar var. 2012 ve Kıskanmak da benim favorilerim. Herkese iyi seyirler…

Bir cevap yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.